Sosyoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sosyoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ocak 2014 Cumartesi

Hukuk, Suç ve Toplum

FELSEFE Ders Notları
Sosyalojiye Giriş

Eğitim süreci ile hukuk arasındaki ilişki, hukuk kurallarına da kaynaklık eden toplumsal değer ve normların yeni kuşaklara aktarılması, hukuk kurallarının toplumsal yaşam açısından öneminin bilincinde yurttaşların yetiştirilmesi boyutlarında ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda eğitim sürecine yön veren hukuk kurallarının da varlığı söz konusudur. Eğitim ve hukuk süreçlerinin kesiştiği bu alan ise eğitim hukuku olarak tanımlanabilir.

Değerler : Değerler bir toplum ya da grupdaki, istenir ve doğru olana ilişkin ideal ilkeleri tanımlayan özgürlük ve eşitlik gibi prensiplerdir. Değerler davranış kuralları sağladıkları gibi çatışma da yaratabilirler. Değerler davranışların kültürel belirleyicileridirler ve bir kültürün mensuplarından beklenilen davranışları, hangi davranışlardan kaçınılacağını tanımlarlar. Değerler norm ve kuralları da kapsamaktadır, hangi normun kabul edilip edilmeyeceğine değerler aracılığıyla karar verilir.

Normlar : Normlar ödül ceza sistemiyle ortaya çıkan ve bireylerin davranışlarına etki eden kültürel kurallardır. Norm, yaptırımı olan kurallar sistemidir. Paylaşılmış kültürel beklentiler olarak sosyal normal, insanların bir toplumda bir arada yaşamalarını sağlarlar.
 
Resmi Normlar : Yasa yönetmelik, tüzük genelge kurul kararları. Bu normlara ilişkin cezalar ve ödüller önceden belirlenmiştir.

Resmi Olmayan Normlar : Açıkca belirlenmemiştir. Resmi olmayan normlar ihlali sonucu bireyler kınama, alay etme, dışlama, hakaret gibi yaptırımlarla karşılanır. 
 
Anomi 
  • Sosyal düzenin işlememesi, bozulması durumunda ortaya çıkan bir normsuzluk ve kuralsızlık durumunu ifade eder.
  • Metrona göre Anomi yapısal bir gerilimin ürünüdür ve fırsat yapılarına farklı ulaşma düzeylerinin varlığından kaynaklanır.
  • Persons ve Metron anomi konusunda normlar ve değerler arasındaki çelişkilere de vurgu yapar. 
Toplumsal Normlar

Din Kuralları 
  • Belirli bir insanın kutsala ilişkin duygularına karşılık veren, nihai anlamlandırmalara ilişkin sorulara cevaplar sağlayan, sembol, inanç, değer ve uygulamaların kurumlaşmış sistemi olarak tanımlanır. 
  • Dinler, bireylerin belirli durumlarda nasıl davranacağına ilişkin sosyal normlar koyar.
  • Durkheim dini, bütün kısımları birbirine bağlı inaç ve ritüellerden (dinsel tören) meydana gelen, kutsal değerlere ilişkin ve mensuplarını aynı toplumda birleştiren bir bütün olarak tanımlar.

Din ve Toplum

FELSEFE Ders Notları
Sosyalojiye Giriş


Dine Temel Yaklaşımlar

Tarihsel Materyalist Yaklaşım : Marx ve Engels

  • Dini üst yapıda görürler.
  • Dinin çıkış noktası bakımından görüşleri evrimci ve tarihsel materyalist bir şemaya uyar. 
  • Tüm dinlerin kaynağı insanların gündelik yaşamlarını kontrol eden doğa güçlerinin onların zihinlerindeki yansımalarından doğmuş kişileştirmelerdir ve her toplumda farklı biçimde yer alabilir.
  • Din ruhsuz bir durumun ruhu olduğu kadar ezilmiş yaratığın iniltisi kalpsiz bir dünyanın kalbidir de o halkın afyonudur. 
  • Marx ve Engels din kurumumu iki özelliği açıdan ele almaktadır.
Sosyal Psikolojik Yaklaşım : Weber
  • Dünya dinleri diye adlandırdığı beş din Konfüçyüs, Hinduzm, Budizm, Hrisitiyanlık ve İslam
  • Weber dini tanımlamamış ancak dinlerin vaatlerini ayrıntılı olarak ele almış ve dinsel etik ve ekonomik yaşam arasındaki ilişkiyi incelemiştir. 
  • Weber genel bir din tanımı yapmaktansa dine dair yapıları kavramsallaştırma ve örnekleme yoluna gitmiştir. 
Peygamberliği diğer dinsel liderlik biçimlerinden ayırt eder daha sonra kendi içinde ikiyi ayırır.
  1. Örnekleyici Peygamberlik : Örnek bir yaşantıya dayalı bir yol olarak kurtuluş fikrine dayalı peygamberlik
  2. Etik Peygamberlik : Peygamberin kişisel, aşkın ve etik bir tanrının aracı veya elçisi olarak algılandığı peygamberlik

Kadın Aile ve Toplum

FELSEFE Ders Notları
Sosyalojiye Giriş


Aile ile ilgili Teorik Yaklaşımlar
Aile her iki cinsin yetişkin bireylerinden ve onların çocuklarından oluşan en küçük toplumsal kurumdur.

Ailenin Evrenselliği Tartışması

G.P Murdock'a göre Aile
  • Ortak ikamet , ekonomik işbirliği ve yeniden üretimle karakterize edilen toplumsal bir gruptur. 
  • Sosyal yapı adı çalışmasında farklı toplumlarda aile kurumunu incelemiş ve ailenin evrensel bir kurum olduğunu savunmuştur. 
Aileye İşlevsel Bakış 
 
G.P Murdock'a Göre Aile 
Ailenin Toplum için 4 temel evrensel işlevi vardır. 
  • Ailenin cinsel işlevi 
  • Yeniden Üretim İşlevi 
  • Ekonomik İşlevi 
  • Eğitim İşlevi 

Kültür ve Toplum

FELSEFE Ders Notları
Sosyalojiye Giriş


Kültür ve Toplum : Tarih içerisinde yaratılan bir anlam ve önem sistemi, maddi ve manevi öğelerin tümüne kültür denir. Dille ilgilidir, genetik değil öğrenilen bir faktördür.
  • Kültür oldukça karmaşık bir olgudur ve kültür terimine ilişkin 164 farklı tanım vardır. 
  • Parekh'in Kültür tanımı; Bir grup insanın bireysel ve toplu yaşamlarını anlamada, düzenlemede ve yapılandırmada kullandıkları bir inançlar ve adetler sistemidir.
Kültür Kavramının Tarihsel Gelişimi
18.yy kadar tarımsal etkinliklerle veya dinle ilişkili olarak dönüşülen kültür daha sonralarda toplumsal değer ve davranışların tanımlandığı alan olarak ortaya çıkar.
  • Williams göre 18.yüzyıla kadar kültür terimin çoğunlukla tarımla ilgili olduğunu, toprağı ıslah etme ve ürün yetiştirme-ekme gibi anlamlara geldiğini açıklamıştır. 
  • Kavram, çoğunlukla tarımsal etkinliklere yönelik olarak ve yetiştirme, işleme terbiye etme (ya da dinsel tapınma ) anlamında kullanılmıştır.
Estetik

Felsefe içinde sanat ve güzellikle ilgilenen bir alt disiplindir ve sanat felsefesi ile yakından ilişkilidir.

Kültürün Tanımları 
  • Kültürün estetik tanımları; ya da Yüksek Kültür olarak Kültür 
  • Kültürün antropolojik tanımları ya da Bütün bir yaşam tarzı olarak Kültür 
  • Paylaşılan anlam sistemleri olarak Kültür
Kültürün Estetik Tanımları ya da Yüksek Kültür Olarak Kültür  
  • Matthew Arnold Kültürü estetik mükemmellik ile özdeşleştirmiştir.
  • Kültürü enteltektüel sanatsal etkinlikler ve fikirlerle bir arada tutan bu yaklaşım, yüksek kültür ve popüler kültür ikiliğine merkeze alarak kültürü büyük ölçüde yüksek kültür ile eş anlamlı görmektedir. 
Kültürün Antropolojik Tanımları ya da Bütün Bir Yaşam Tarzı Olarak Kültür

  • Bir dönemin ya da bir halkın yaşam biçimi anlamında betimleyici ve antropolojik bir tanımdır. Bu gruptaki tanımlar bir toplumsal grubun ya da halkın gündelik yaşamında belirli anlamlar ve değerler üreten yaşam tarzlarına işaret eder.
  • Kültürün antropolojik tanımı, Sosyal antropolojinin kurucusu olarak kabul eden Edward Tylor dur.
Paylaşılan Anlam Sistemleri Olarak Kültür 

Norm : Bir toplumun bütünlüğü ve devamlılığı için gerekli olduğu düşünülen ve bireylerin davranışlarını düzenleyen resmi yazılı ya da resmi olmayan kurallardır. 

Kültür Çesitleri
  • Alt Kültür: Farklı yasam tarzları gelistirildiğinden hakim olan kültürle iliskisi olsa da ondan
  • önemli ölçüde farklılaşır.
  • Karşı Kültür: Egemen kültüre karsı gelen ve bunu açıkça gösteren toplumları göstermek için
  • kullanılır.
  • Kitle Kültürü: Frankfurt okulu tarafından üretilen kitlesel düzeyde tüketilen kültür için
  • kullanılan bir terimdir.Halk kültüründen farklıdır medya önemli bir araçtır.
  • Folk yada Halk Kültürü: Geleneksel halk danslar
  • Yüksek Kültür: İnsan yaratıcılığının estetik-mükemmellik ile özdeş olan en üst düzey
  • örnekleridir. (opera-bale)
  • Popüler Kültür: Toplumda büyük çoğunluklar tarafından beğenilen kültürdür.
  • Paradigma: Bir bilimsel disipline bilisim topluluğuna belirli bir süre için model olusturma
  • ve topluluğun üyeleri tarafından kabul edilen addır.
Klasik Sosyolojik Kuramda Kültür

Kültür - İşlevselci Yaklaşım
  • Emile Durkheimin yeğeni ve en önemli öğrencisi olan Marcel Mauss ile birlikte yazdıkları İlkel Sınıflandırma adlı çalışmalarında kültürün nasıl ortaya çıktığına ilişkin temel bazı sorunları ele almışlardır. 
  • Toplumların, olguları zaman, mekan, insan tipleri, ya da hayvan türleri gibi ayrı olarak nasıl sınıflandırdıklarını açıklamaya çalışırlar. 
  • Din, toplum ve kültürün temel yapısıdır.
  • Durkheime ve Weber'e göre, din bir anlam sistemi olarak toplumun olduğu gibi kültürün de temel bir bileşenidir.
  • Durkhemine göre din daha çok inançlılar topluluğunu ilgilendiren, kutsal olan hakkındaki bir semboller ve törenler-ritüeller sistemidir. 
  • Durkheme göre ortak olarak paylaşılan Kültür, toplumsal uzlaşma ve toplumsal bütünleşmeyi sağlamaktır.
  • Kültürün toplumsal yapının örgütlenmesinden veya ihtiyaçlarından çıktığını öne sürer.
Kültür - Marksist Yaklaşım

Marksa göre, toplumun üstyapısının önemli bir parçası olarak kültür, altyapı yani ekonomik temel tarafından belirlenir. Kültür basitçe egemen sınıf tarafından yaratılmış dünyanın çarpıtılmış bir görünüşünün ifadesidir ve çarpıtılmış bir gerçeklik algısını ortaya çıkartır.

Çağdaş Eleştirel Yaklaşımda Kültür

Frankfurt Okulu ve Kültür Endüstrisi

  • Bu okulun kuramcıları olan, Max Horkheimer, Walter Benjamin, Leo Lowenthal , Kültür ve ideoloji ve kitle iletişim araçlarına dair analizleri oldukça önemlidir. 
  • Kültür endüstrisinin ürünleri metalaşan ürünler değil, daha en başında piyasa için üretilmiş ürünlerdir. Bu nedenle kültür damgasını vuran temel güdü en çok satışı sağlamak ve kısa sürede maksimum karı sağlamak olmuştur.
Hale : Sanat eserine özgü, onu tek ve biricik yapan, onu çevreleyen parıltıdır.

Antonio Gramsi ve Kültürel Hegemonya

  • Fiziksel güç kullanımı devlet iktidarının önemli bir unsuru olsa da gramsci egemen sınıfın kendine sadece şiddet ve güç kullanarak devam ettirmediğini öne sürmüştür. 
  • Gramscinin bu görüşlerinde kilit kavram hegemonyadır. 
  • Kültürel hegemonya geniş halk kesimlerini egemen sınıflar tarafından kültürel ve ahlaksal olarak yönlendirilmesine işaret eder
Hegemonya : Bir rejim, sosyal sistem yada siyasi iktidarın baskıdan çok geniş toplum kesimlerinin onar rıza göstermesi sonucu ortaya çıkan egemenlik biçimine denir. Mevcut iktidar biçimi içselleştiğinde ve doğal normal görüldüğünde tam bir hegemonyadan söz edilebilir .

Britanya Kültürel Çalışmalar Okulu
  • Kültürün iktidar ve direniş ile ilişkisi üzerine odaklanmıştır. Post Yapısalcı, yapısalcı Marksist ve son dönemde postmodernist kuramları eleştirel bir çerçevede bir arada kullanan bu anlamda çok zengin bir kuramsal birikime dayanır. 
  • Özellikle medyanın kültürel hegemonyanın oluşturulması ve sürdürülmesindeki rolünü ele alır.
  • Ayrıca popüler kültür ve altkültürlerin incelemeleri okulun temel ilgisi olmuştur. 
  • Yüksek Kültür ve Aşağı Kültür ayrımını reddeder .Popüler kültürü meşru bir alan olarak tanımlamıştır. 
  • Bu okul dinamik sürekli yenilenen bir süreç olarak kavramsallaştırılmıştır. 
  • Kültürü birleştirici değil onu bir mücadele ve çatışma alanı olarak tarif etmiştir. Pierre Bourdieu ve Kültürel Yeniden Üretim 
  • Kültürün yeniden üretim kavramı egemen sınıfların kültürünün eğitim sistemi yoluyla nesilden nesile aktarılması sürecini ifade eder.
Kültürün Dinamikleri

Bir toplumun kültürü teknolojik gelişmeler, savaşlar, işgaller ve hatta doğal afetler gibi birçok faktör etkisiyle değişir.

Kültürel Gecikme

  • Bu kavram William Ogburn tarafından ortaya atılmıştır. Maddi kültürde meydana gelen değişiklikler belli bir gecikmeyle manevi kültür tarafından takip edilirken arada bir boşluk doğmaktadır. 
  • Kültürel Sermaye ; Bireylerin özellikler aileleri aracılığıyla sahip olduğu dilsel yeterlilik sosyal tarz ve görgü gibi kültürel niteliktir. 
  • Kavramı ilk kez kullanan Bourdieu dir. Ona göre bireyler ne kadar kültürel sermayeye sahipse eğitim ve mesleki sistemde o oranda başarılı olacaktır.
Kültürel Determinizm

Kültürün değişmez ve çok güçlü, içinde yer alan bireylerin de onun bir nevi esiri olduğu düşüncesidir.

Etnosantrizm ve Kültürel Rölativizm

  • Bireyin kendi kültürel değerlerini merkeze alarak başka kültürleri kendi kültürünün değer sisteminden değerlendirmesi ve yargılamasına denir. 
  • Bu kavram , kendi kültürünü yüceltme, başka kültürleri küçümseme, ötekileşme, ya da aşağılama düzeyinde kendini gösterir. 
  • Bu kavram Heterofobi : Farklılık korkusu ve Düşmanlığı 
  • Zenofobi : Yabancı Korkusu - Düşmanlığı 
  • Şovenizm : ırkçılık ile yakından ilişkilidir. 
  • Kültürel Rölativizm : Kültürleri kendi içinde değerlendirmek, ve yargılamak gerektiği, kültürlerin dışardan yargılanamayacağı düşüncesidir. 
  • Tüm kültürün eşit şekilde saygıyı hak ettiğini savunur.
Kültür ve Küreselleşme

  • Genel olarak yabancı bir kültürün değer ve alışkanlıklarının, yerli bir kültür üzerine yaymak ve yerleştirmek için ekonomik ve siyasi güç kullanılması anlamındadır. 
  • Bu kuramın en kuvvetli savunucusu Schiller dir.

30 Kasım 2013 Cumartesi

Siyaset ve Toplum

FELSEFE Ders Notları
Sosyolojiye Giriş


Siyaset
  • Siyaset ve toplum iç içedri ve birbirlerini karşılıklı olarak etkilemektedirler.
  • Hükümet sanatı, kamusal hayat, uzlaşma, uyum/çatışma, gücün ve kaynakların dağıtımı gibi çeşitli içeriklere sahiptir.
  • Ülke devlet ve insan yönetimi demektir.
Siyaset Bilimi ve Sosyolojisi
Siyaset Bilimi : Yönetim aygıtları, kamu yönetim mekanizmaları ile seçimler, baskı grupları ve siyasal davranışlarla ilgilenirler. Siyasal otorite ile ilgili kurumların ve bu kurumların oluşmasında ve işlemesinde rol oynayan davranışların bilimidir.
Siyaset Sosyolojisi : Siyasal olguların sosyolojik analizi ve daha çok siyaset, toplumsal yapılar, ideolojiler ve kültürlerle ilgilenir.

Toplumsal Değişme ve Küreselleşme

FELSEFE Ders Notları
Sosyolojiye Giriş

Toplumsal Değişme
Toplumsal yapının kurumların toplumsal ilişkiler ağının davranış kalıplarının toplumsal norm ve değerlerinin zaman içimde olumlu veya olumsuz değişimini ifade eder. Nötr bir kavramdır. Gelişme ve ilerleme kavramlarıyla ilgilidir

Toplumsal Değişmeyi Etkileyen Faktörler
  • Fiziki çevre 
  • Kültürel faktörler
  • Teknoloji faktörü 
  • Demografik faktör
Toplumsal Değişme Temel Kavramlar
Anthony Giddens modern dünya gelişme seviyelerine göre ;
  • Birinci Dünya toplumları (Gelişmiş Ülkeler)
  • İkinci Dünya Toplumları (Sovyetler Birliği, Doğu Avrupa)
  • Üçüncü Dünya Toplumları (Gelişmekte olan toplumlar)
  • Yeni Sanayileşen Ülkeler (Brezilya, Türkiye)
Evrimci Yaklaşım
  • Evrim süreklidir ani değişmeler yoktur.
  • Evrim bütün toplumlarda görülür.
  • Evrimin belirli bir yönü vardır .
  • Doğal bir süreçtir.
  • Herhangi bir birim için kendi potansiyellerini gerçekleştirme sürecidir.
  • Zorunlu ve kaçınılmazdır.
  • Durağan ve düzenli toplum anlayışına sahiptir.
  • Amacı toplumsal aşamaların kanunlarını bulmaktır.
  • Avrupa toplumunu diğer toplumlara göre en üst ve model alması eleştirilmesine neden olmuştur.
  • Etnosantrik ve Avruğa merkezci bir bakışa sahiptir.
  • Comte evrimci yaklaşımın önde gelen isimlerindendir.
Modernleşme Okulu
  • Azgelişmişliğin nedenini az gelişmiş ülkelerde arar.
  • Walt Whitman Rostow toplumsal değişme açısından bu kuramda yer alır. 
  • Çevre ülkelerin az gelişmişlik nedeni kapitalist ülkelerdir.
  • Kapitalizm uluslar arası düzeyle örgütlenmektedir.
  • Merkez, çevre ve yarı çevre olmak üzere üç iş bölümü vardır..
  • Evrimci yaklaşımı benimsemiştir.
  • İdeal model olarak ABD'ni ele almaktadır.
  • Parons, Bert Hozelist, Walt withman Rastow

Sosyolojide Temel Yaklaşımlar

FELSEFE Ders Notları
Sosyolojiye Giriş


Sosyolojinin Gelişim Süreci

Sosyoloji biliminin gelişiminde katkıda bulunan bir çok yaklaşım bulunmaktadır. En etkili olanları Marx, Durkheim, Weber, İşlevselcilik Marxizm, Çatışma Teorisi, Sembololik Etkileşimcilik.

Saint Simon (1760-1825)
  • Sanayi toplum kavramını ilk ortaya atan kişidir.
  • Pozitivisttir aynı zamanda feodel ve askeri toplumlardan sanayi toplumlarına doğru gelişme gösterdiğini belirtmesi üzerine evrimcidir.
  • Hem sosyolist hem muhafazakar bakış açısına sahiptir.
  • İlk sosyolist ilk sosyologdur
  • Toplumsal değişmedeki problemlern muhattabının sosyal fizik olduğunu söyler.

Simon toplumu evrimci ve pozitivist bir kavramsal çerçevede ele alır. Simon bazı çevrelerde "ilk sosyolog, ilk sosyalist" olarak nitelendirilmektedir.

Auguste Comte (1798-1857)
  • Evrimci ve pozitivisttir.
  • Sosyoloji bilimini icat etmiş be pozitif sosyoloji geleneğinin öncüsü olmuştur.
  • Sosyolojinin isim babasıdır.
  • İnsan düşüncesi ve toplumsal evrim için söz konusu ettiği üç aşama vardır.. 
  • Bu aşamalar : Teolojik aşama , Metafizik ve pozitif dir.
  • Başvurduğu kavramlar, toplumsal statik (toplumsal düzen), toplumsal dinamik (toplumsal değişim) tarihsellik, pozitif aşamadır.
Comte toplumu biyolojik bir organizmadaki sisteme benzetir. Bu bakımdan biyolojideki anatomi ve fizyoloji ayrımına benzer şekilde sosyolojide de istikrarlı ilişkileri ve sosyal yapıyı inceleyen toplumsal statik ile toplumsal değişmeyi inceleyen toplumsal dinamik adı altında iki farklı çalışma alanı belirler. Toplumsal statiği toplumsal düzen ile toplumsal dinamiğide toplumsal değişme ve ilerleme ile özdeşleştirmiştir.

29 Kasım 2013 Cuma

Toplum, Bilim ve Yöntem

FELSEFE Ders Notları
Sosyolojiye Giriş


Sosyoloji Nedir?
Sosyoloji insanların birbirleriyle ilişkilerinin bilimsel açıdan incelenmesidir. Sosyoloji “sosyal davranış”a yönelen “bilimsel” bir yaklaşımdır. Sosyolojinin konusunu oluşturan “sosyal davranış” insanlık tarihi boyunca varolagelmiş; bir süreklilik göstermiştir. Bu anlamda sosyologların ilgi alanına giren sosyal davranış laboratuarda icat edilmemiş ya da astronotların ayın yüzeyini keşfetmesi gibi  keşfedilmemiştir. Sosyal yaşamın  “özsel oluşturucuları” (sosyal olanı mümkün kılan davranış örüntüleri olarak düşünülebilir) insanlık tarihi kadar eskidir ve bazen görece ilksel ve basit formlarda basen de oldukça karmaşık sofistike ( formlarda var olagelmiştir. Söz konusu özsel süreklilik ve temelde benzer olma gerçeği, sosyal yaşamın  bilimsel açıdan incelenmesini olanaklı kılmaktadır. Belirli düzenlilikler ve tekbiçimlilikler her zaman vardır. Bunlar gözlemlenebilir, betimlenebilir, analiz edilebilir ve yorumlanabilirler.

Sosyolojinin Bireye Kazandıracağı Özellikler
Toplumsal sorunları görebilme
Daha farklı bir dünya olabileceğini görmek
Bildiklerimizi yeniden inceleme
Kesin doğruları çözümleme ve sorgulama alışkanlığı kazanma ...

Sosyolojinin Konusu
İnsan davranışlarının sosyal yönünü oluşturmaktadır. Sosyoloji insan birlikteliği gerçeği üzerinde durur ve sosyal etkileşimin örüntüleşmiş düzenliliklerini inceler. Sosyoloji bir bilgi gövdesi olarak, insan ilişkileri gerçeğini alır ve bu merkez üzerinde yoğunlaşır. Söz konusu insan birlikteliğine katkıda bulunan veya ondan çıkan her şey sosyolojiktir.

Copyright 2013-2017 | İbrahim BAYRAKTAR /dev/null Web Günlüğü