Uygarlık Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Uygarlık Tarihi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Nisan 2014 Pazar

Doğu Roma (Bizans) Tarihi Ve Uygarlığı

FELSEFE Ders Notları
Doğu Roma (Bizans) Tarihi Ve Uygarlığı

Bizans (Byzantion), İ.Ö.7.yüzyılın ilk yarısında kurulmuştur.

Bizans uygarlığını İ.S.4. yüzyılın sonralarından itibaren Germenleşen Batı Avrupa’dan farklılaştıran kültür bileşenleri Latin Roma devleti geleneği, Roma hukuku, Grek kültürü (Hellenizm) ve Hristiyanlık (Doğu Kilisesinin Katolik Roma Kilisesiyle İlişkilerinin koptuğu 1054 sonrası Ortodoksluk) idi.

Bizans Siyasal Düşüncesi  : Bizans idari gelenekleri bakımından Latin-Roma örneğini izlemişti. Bizans İmparatoru sadece tanrısal desteğe bağımlı olan ama kimseye bağımlı olmayan bir otokrattı.

Constantinus’un Tahta Çıkışı Ve Hristiyan Olması : Gonstantinus, İ.S. 313’de Licinius ile birlikte Milano Fermanı (Din özgürlüğü tanıyan ferman) olarak bilinen belgeyi yayınlayarak hristiyanlara yönelik nicedir süren adli kovuşturmaya son verdi.

Dinsel Sapkınlık Kavramı ve Donatism : Donatistler olarak bilinen bir grubun geliştirdiği ve Donatism olarak tanımlanan öğretiye göre, işkence altında dini reddedenlerin yeniden vaftiz olması gerekiyordu.

Teslis (Üçleme) Çıkmazı ve Arianism : Erken Hristiyanlıkta Tanrının tek olduğu düşünülüyordu. Ancak birçok Hristiyan Teslis (Kutsal üçleme: Baba, Oğul ve Kutsal Ruh) kavramına da inanıyordu.

Arius’un öğretilerinin Doğu'da büyük kargaşaya neden olması sonucunda Constantinus, tüm piskoposları toplantıya çağırdı. Constantinus, konsili (konsil; Kilisenin hristiyan inanç esaslarını tespit ve tahkim etmek, ayinlerin icrası konusunda kararlar almak, Hristiyanlık ahlaki ve disiplininin esaslarını belirlemek ve onaylamak üzere kiliseye bağlı bütün piskoposların katılımıyla yaptığı toplantı) idari bir kurul olarak gördü.

Hristiyanlık tarihinin ilk konsili İ.S. 325’de Nikaia (iznik)’da toplandı.

4. Yüzyılda Politik DurumHaleflik (Ardıllık) Sorunu : Antik Roma imparatorlarının son temsilcisi Theodosius, imparatorluğun Doğu ve Batı yarısını iki oğluna paylaştırdı. Bu bir Quasi Partitito (Roma İmparatorluğu’nun sözde ikiye bölünmesi)'dur.

Kristolojik (İsa’nın Özü ile İlgili) Çatışmalar : İmparator Marcianus’un İ.S. 451 ’de topladığı Khalkedon (Kadıköy) konsili monofizitliği (Monofizitlik; İsa’da var olduğuna inanılan insani ve tanrısal özelliklerin katışma ve değişme olmaksızın tek bir tabiatta birleşmesi, tek tabiata dönüşmesi görüşüdür.) mahkum etti.

Papa I. Leo’nun İsa’nın insani ve tanrısal özü olduğunu savunan Duofizit (Monofizit kavramının zıttıdır.) öğretisi kabul edildi.

5.- 6. Yüzyıllarda Politik Durum: Halefler (Ardıllar) Bizans’ın ilk imparatoru Arcadius (395-408) ile onun oğlu II. Theodosius (408-450) dönemi Gotlar sorunu, Hun tehlikesi ve dini mücadeleler ile geçti.

Justinianus Dönemi :  Bu dönem, Erken Bizans Dönemi’nin altın çağıdır. İmparator I. Justinus, Theodora ile evlendi. Dönem tarihçisi Prokopius’un Anekdotlar (Gizli Tarih) adlı eseri Theodora ile ilgili ilginç anlatımlarla doludur. Justinianus’un en uzun soluklu eserlerinden biri Corpus Juris Civilis’tir. Bu eser, Batı Avrupa’nın medeni hukukunun temelini oluşturdu.
Nika İsyanı (532) : Nika isyanı Justinianus’un baskıcı idaresine bir başkaldırıydı. Justinianus, eyaletlerde istihdam yapımına ağırlık verdi. Prokopius'un Binalar Hakkında (De Aedificiis) adlı eseri bu konuda önemli bilgiler vermektedir.

Ortaçağ Avrupa Tarihi ve Uygarlığı

FELSEFE Ders Notları
Ortaçağ Avrupa Tarihi ve Uygarlığı

Ortaçağ, Batı Roma  İmparatorluğu'nun çöküşünden (İ.S 476) "Yeniden Doğuş" anlamına gelen Renaisance (Rönesans) Dönemi'ne kadar sürdüğü kabul edilir.

Ortaçağ Ara Dönemleri :
  1. Erken Ortaçağ (5-11.YY)
  2. Asıl Ortaçağ  (11-14.YY)
  3. Geç Ortaçağ (14-15. YY)
Erken Ortaçağ (5 - 11. Yüzyıllar) : Kavimler Göçü - İ.S 451 - 453 yılları arasında İtalya Tanrının Kırbacı Atilla tarafından Hunların istilasına uğradı.

Kavimler Göçünün Sonuçları : Kavimler Göçü sonrasında Batı Avrupa'da Romalılar ve Germenler karışıp kaynaştılar. Latin Dili Nikaia Hristiyan dogması ile Roma hukuku ve yönetim tarzı Ortaçağlar boyunca Batı dünyasında az veya çok hakim olmaya devam etti. Feodalizm ortaya çıktı.

Frank Devleti : İlk Frank hanedanı olan Merovenjlerin idare dönemi başladı. Clovis'in Fransa'nın kurucusu ve Fransız Krallarının atası kabul edilmesinin nedeni budur. Daha sonraki dönemlerde majör domus (saray nazırı)'lar  idarede söz sahibi olmuşlardır.

Karolenj Rönesansı denilen dönemde ülkedeki idarecileri kontrol etmek için bir idari müfettişe, ruhbandan bir paapzın eşlik ettiği teftiş heyetleri (missi dominici) gönderilmeye başlandı.

Büyük Karl döneminde manastır okulları ve scriptoriumların (Scriptorium : Manastırlarda el yazmalarının kopya edildiği bölüm) sayısı arttı.

Erken Ortaçağ'da  İdari Yapı : Feodal Sistem ve Malikane Sistemi
Feodal Toplum, zayıfın daha güçlülerden koruma talep ettiği ve bunun için himayesine girdiği bir düzeni betimlemek için kullanılan bir terimdir.

Beneficium (fief) : Lord tarafından vasala verilen toprağın adıdı.

Feodalizm : Siyasal erkin feodal piramidin en yukarısındaki kralda toplandığı ve onun gücünü mutlak sadakat koşuluyla yerel derebeyleriyle paylaştığı idare biçimidir.

Feodalizm 3 temel öğeden oluşmaktadır. Bunlar ;
  • Lord yada Vasallık : Bir asilin kendisinden daha güçlü bir asile (Lord) itaat etmesi.
  • Fief yada Tımar : Lord'a hizmet eden vasallara verilen toprak.
  • Mevzuat : Lord ve vasalların toprak üzerindeki hakimiye hakkını düzenleyen mevzuat.
Ekonomik Yapı 

Malikane Sistemi : İki tür malikane vardır. Özgür köylülerin ve serflerin çalıştıkları malikaneler.

Serf : Köle ile özgür köylü arasında bulunan statü - hiçbir hakkı olmayan, bir eşya gibi alınıp satılabilen, seyehat özgürlüğü olmayan, toprağa bağlı ve malikanede boğaz tokluğuna çalışma zorunluluğu olan köylü)

Köylüleri seyehat özgürlüğü yoktur.

Asıl Ortaçağ (11 - 14. Yüzyıllar) : Heinrich, Almanya'daki dukalıklarını birleştirerek güçlü bir krallık kurdu.

Dukalık : Bir Krallık içerisindeki en büyük toprak parçasıdır.

Yerine geçen oğlu Otto ilk olarak klisenin desteğini sağladı. Bunun nedeni psikopos ve baş keşişlerin bağlı oldukları kurallar yada Klise Kanunu ( Roma Klisesinin kendi içerisindeki düzenlemeleri yürütmek üzere oluşturulmuş kanunları anlatmak için kullanılan terimdir.) gereği evlenmeyerek dünyevi iktidara rakip hanedanlar kurmamalarıydı.

Devlet - Klise İlişkileri ve Cluny Reformu : Otto imparator olur olmaz Papalık Devleti'nin varlığını tanıdı ve kendisini klisenin koruyucusu ilan etti.

Cluny Reformu : Etkisi 10 ve 11 yüzyılın sonunda Tanrı Barışı'nın ilanıyla kendini göstermektedir. Amaç kadın, köylü, tüccar ve ruhban gibi saldırıya açık gruplara zarar veren herkesi aforoz etmekle tehdit ederek kötülüklerle mücadeleydi.

1059'da Papa II.Nicholas, papalık kardinalerini ( Kardinal : Katolok Klisesine bağlı başpapazlardır.) seçeceğini ilan etmiştir.

16 Ocak 2014 Perşembe

Eski Yunan Tarihi ve Uygarlığı

FELSEFE Ders Notları
Eski Yunan Tarihi ve Uygarlığı

M.Ö. 1200 yıllarında Yunanistan’a göç eden Dorlar Akaların egemenliğine son verdiler. Yunanistan’ın tamamına egemen olan Dorlar “Polis” adı verilen şehir devletleri kurdular. Polislerin başında “Tiran” denilen krallar vardır. Yunan şehir devletleri M.Ö. IV. Yüzyılda Makedonya egemenliğine girmiştir.

Yunan uygarlığının önemli özellikleri şunlardır:
  • Yunanistan’da birbirinden bağımsız şehir devletleri kurulmuştur. Bu şehir devletlerinin özgür yaşamak istemesi ve birbirinin egemenliğini kabul etmemesi, Yunanistan’da siyasal birliğin kurulmasını engellemiştir. 
  • Yunanistan’da sınıf ayrımı mücadelelere neden olmuştur. Sınıf kavgalarının çözümlenmesi ve toplumsal barışın sağlanması için Drakon, Solon ve Klistenes isimli arhonlar kanunlar yapmışlardır. Yunanistan’da yapılan kanunlarda; 
  • Köylülerin borçları affedilmiş, borcunu ödeyemediği için köle durumuna düşenlere özgürlükleri geri verilmiştir. 
  • Sınıf farklılıkları ortadan kaldırılmıştır. 
  • Halk meclisleri açılarak, halkın yönetimde söz sahibi olması sağlanmıştır. 
  • Yunanistan’daki bu uygulamalar İlk Çağ’da demokratikleşme sürecini başlatmıştır. 
  • Yunanistan dağlık bir araziye sahip olduğu için tarıma elverişli toprak azdı. Bu nedenle halk geçimini zeytincilik, balıkçılık ve hayvancılıkla sürdürmeye çalışıyordu. Kolonizasyon hareketlerinin başlamasıyla Yunanlılar uzak ülkelerle ticaret yapmaya başladılar. Bunun sonucunda Yunanistan’da zengin bir orta sınıf oluşmuştur. 
  • Yunanlılar kurdukları kolonilere göç ederek yerleşmişler ve Yunan kültürünün buralara yayılmasını sağlamışlardır.Y unanlılar kolonilerini ikinci yurtları saymışlar, bu nedenle uzun süre buralara egemen olmayı başarmışlardır. 
  • Yunanlılar Fenike alfabesini kullanmışlardır. Yunanistan’da en çok gelişen edebi tür destanlar olmuştur. Bunlar arasında Homeros’un İlyada ve Odise destanları çok ünlüdür. Bu destanlar Yunanlılar arasında ulusal birlik duygusunu pekiştirmiş ve okullarda ders kitabı olarak okutulmuştur. 
  • Yunanistan’da felsefe, tıp, tarih, aritmetik, geometri ve astronomi bilimlerinde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Sokrat, Eflatun ve Aristo en önde gelen filozoflardandır. Tarihin bilim dalı haline gelmesinde Yunan tarihçilerinin büyük rolü olmuştur. Tarihin babası sayılan Herodotos’un dışında Tukidides de önemli eserler yazmıştır.

Minos uygarlığının en önemli şehir merkezi olan ve 1500 odalı saray bulunan şehir Knossos'tur.

Orta Asya ve İran Uygarlıkları

FELSEFE Ders Notları
Orta Asya ve İran Uygarlıkları

Doğu Asya tarihinde iki büyük devlet arasında imzalanan I.Ö 201 tarihli Pai-Teng Antlaşması Hun ve Çin devletleri arasında imzalanmıştır.

Asya Hun (Büyük Hun) Devleti
  • Merkez Ötügen olmak üzere Orhun ve Selenga nehirleri çevresinde kuruldu.
  • Tarihte bilinen ilk Türk devletidir. 
  • Devletin kurucusu ve ilk hükümdarı Teoman'dır.
  • Çinlilere karşı seferler yaptılar, Çinliler de bu seferleri durdurmak için Çin Seddi'ni yapmak zorunda kalmışlardır.
  • Teoman'ın oğlu Meta Han döneminde; diğer Türk devletlerine de örnek olacak "onluk sistem"e dayalı ilk düzenli Türk ordusu kuruldu.
  • Asya Hun Devleti'nin YıkılışıMete Han'ın ölümünden sonra oğulları ülkeyi iyi yönetemediler.
  • Çin entrikaları ve bu devletle yapılan savaşlar ülkeyi zayıflattı.
  • İpek Yolu'nun Çin kontolüne geçmesi nedeniyle Hun ekonomisi bozuldu.
  • Artan Çin baskısı nedeniyle ülke iyice zayıflayarak Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldı.
  • Eski Türk inancında anlamı "gök" veya "gök tanrısı" olan kavram Tengri'dir.  
  • Hunlarda Kağan başkanlığında toplanan ve boy beylerinden oluşan meclise Toy denir.
  • Göktanrı'nın Hun hükümdarlarına verdiğine inanılan devleti yönetme yetkisine Kut denir.
Asya Hun Hükümdarları
  • Teoman
  • Mete
  • Ki-ok
  • Chün-Chen
Avrupa Hun Devleti
  • M.S. 400'lerde başkent Etzelburg olmak üzere Avrupa Hun Devleti kuruldu.
  • Bu sırada Hun hükümdarı Balamir'di.
  • Avrupa Hunları'nın en ünlü hükümdarı Attila'dır.
  • Attila, 447 yılında büyük bir ordu ile Doğu Roma (Bizans) üzerine yürüdü ve onları vergiye bağladı.
  • 451 yılında Batı Roma İmparatorluğu üzerine ve 452 yılında da İtalya üzerien iki büyük sefer yaptı.

Eski Anadolu Uygarlıkları

FELSEFE Ders Notları
Eski Anadolu Uygarlıkları

Anadolu'nun Tarih Öncesi (Prehistorik) Dönemleri

Coğrafi Mekan Olarak Anadolu

Anadolu, Asya ile Avrupa kıtaları arasında doğal bir köprü gibi uzanan, üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımadadır. Yarımadanın fiziki olarak en dikkat çekici özelliği yüzey şekillerindeki çeşitliliktir. Dağlar, platolar, ovalar ve vadilerden oluşan arızalı bir topoğrafik yapısı vardır. Topoğrafik yapısı gereği farklı özelliklerde çoğrafi birimlere ayrılan Anadolu, zengin akarsu kaynaklarına ve yerleşmeye son derece uygun iklim koşullarına sahiptir. Ayrıca bu topraklarda değeri yüksek hammadde katnakları da vardır.

Paleolitik Çağ (Eski Taş Çağı, Yontma Taş Devri) (G.Ö 600.000 - 12.000/11.000)

İnsanın kültürel bir varlık olarak ortaya çıktığı, insanlık tarihinin başlangıç evresi Paleolitik Çağ  / Yontma Taş Devri, Besin Toplayıcılığı Dönemi olarak da tanımlanmaktadır. Anadolu'da Paleolitik Çağ ve onu takip eden Mezolitik Çap ile ilgili araştırmacıların başlangıcı 100 yıl öncesine dek gider. Araştırmalarda bulunan çakmak taşı aletler ve el baltaları Anadolu'daki prehistorik dönem araştırmalarının başlangıcını oluşturmuştur.

Paleolitik evreye ait yerleşmeler
  • İstanbul Çevresi : Pendik, Göksu, Yarımburgaz, Haremidere, Ağaçlı, Çatalca
  • Ankara Çevresi : Keçiören, Çubuksuyu, Etiyokuşu, Uzağıl, Dereköy-Ludumlu
  • Antalya Çevresi : Karain, Beldibi, Belbaşı, Öküzini, Kızılin, Gavurini, Çarkini Kumbucağı
  • Isparta : Kapalıin
  • Antakya-Hatay Çevresi : Mağaracık, Tıkalı Mağara, Altındere, Kanal, Üçağızlı, Merdivenli, Altınözü, Şenköy
  • Gaziantep, Diyarbakır ve Adıyaman Çevresi : Malaliki, İkizini, Dülük Vadisinde Şarklı Mağara, Kartal, Pirun, Şehramuztepe
  • Kars Çevresi : Camuşlu, Cilavuz
  • Elazığ : Küllününin, Karataş, Ağın
  • Karadeniz Bölgesi : Kastamonu-Gölköy, Samsun-Tekeköy
Mezolitik Çağ (Epipaleolitik Çağ, Orta Taş Devri) (G.Ö. 12.000-11.000)

Mezolitik Çağ, Paleolitik Çağ ile yerleşik düzen ve üretim ekonomisinin gerçekleştiği Neolitik Çağ (Cilalı Taş Devri) arasındaki geçişi hazırlayan ara evredir.

Anadolu'da bu çağa ait yerleşme yerleri Toroslar'ın güneyi ile Marmara Bölgesi ve Orta Karadeniz'de saptanmıştır.

12 Aralık 2013 Perşembe

Eski Mısır Tarihi ve Uygarlığı

FELSEFE Ders Notları
Eski Mısır Tarihi ve Uygarlığı

Mısır Çoğrafyası
Nil Vadisinde gelişmiştir. Kuzeyde Delta Bölgesinden Güneyde Assuan'daki birinci çağlayana kadar uzanıyordu. Mısır, kuzeydeki aşağı Mısır (Nil Deltası) ve güneyde vadi boyunca uzanan yukarı Mısır olmak üzere iki ayrı bölümden meydana gelmektedir. Batı ve doğuda çöllerle, kuzeyde kıyıya paralel uzanan sıradağlarla ve güneyi çağlayanlarla çevrilidir.

Mısır Tarihi
Paleolitik (Eski Taş Çağı) Çağ'dan beri insanlar yaşamaktaydı. İklim daha nemli ve günümüz ekvator iklimine daha yakındı. Yeni Krallık döneminde yerleşmiş bir geleneğe göre İ.Ö 3000 yıllarında Menes adlı efsanevi kral  o zamana kaar ayrı krallıklar olduğu düşünülen Aşağı ve yukarı Mısır'ı birleştirmiştir. Menes'in gerçekten yaşadığı tartışmalıdır. Ülkenin birleşmesinden önceki döneme ait belgeler vardır. Güney Mısır'ın başkenti olduğu sanılan Hierakonpolis'te Kuzey Mısırlılarla savaşırken betinmlenmiş Akrep adlı bir kralı gösteren anıtlar bulunmuştur.

Erken Devir (İ.Ö 3000-2650) 1. ve 2. Sülaleler : Yukarı Mısır'daki Abidos, Aşağı Mısırdaki Memfis ve Orta Mısırdaki Tinis kentleri sülalelerin oturduğu kentlerdir. Erken devir sonlarında Mısır sınırları güneyde Birinci Çağlayan'a kadar uzanmıştır. Bu dönemde Mısır devlet yönetimi oluşturulmuş ve yüzyıllarca kullanılacak olan krallık modeli geliştirilmiştir. Ayrıca hiyerogli yazı bu dönemde geliştirilmiştir. Klasik Mısır sanatı ortaya çıkmıştır.

Eski Krallık (İ.Ö. 2650-2134) 3. ve 4. Sülaleler : 3. Sülalenin 2. kralı Cose (İ.ö 2630-2611)'in veziri İmhotep tarafından yapılan basamaklı piramit firavun mezarlarının ilk görkemli örneğidir. İmhotep aynı zamanda baş heykeltraşdı. Büyük saygı gören İmhotep Yunan-Roman döneminde de şifa dağıtan tanrı olarak tanınmıştır. 4.sülale firavunları Keops  (İ.Ö 2551-2528), Kefren (İ.Ö. 2520-2494) ve Mikerinos (İ.Ö. 2490-2472) Gize'de yaptırdıkları piramitler Mısır'ın meşhur anıtlarıdır. Sülalenin diğer firavunlarından Racedef (2528-2520) piramit yaptırmıştır. Sakkaradaki basamaklı piramidin karşısında Güneş Tanrısı RA için anıtsal bir tapınak yaptırmış ondan sonra gelen beş kralda bu tür tapınak ve piramitler  yaptırmaya devam etmişlerdir.Eski krallık zamanında topraklar güneyde aşağı Nubya Kuzeyde Sina yarımadasına kadar uzanıyordu.Ancak 6.sülalenin son firavunu II.Pepi döneminde bir gerileme dönemi yaşanmış 7. ve 8. sülaleler zamanında (İ.Ö. 2150-2134) başa geçen firavunlar otoriteyi kaybetmişlerdir.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Eski Mezopotamya Tarihi ve Uygarlığı

FELSEFE Ders Notları
Eski Mezopotamya Tarihi ve Uygarlığı

Mezopotamya'nın Tarih Öncesi ve Çoğrafyası
Mezopotamya, Yunanca mesos ve potamos yani orta ırmak kelimelerinden gelmekte olan çoğrafi bir terimdir. Güneyde basra Körfezi ve Kuzeyde Toros Dağlarından, Doğu'da Zagros Dağları ve Batı'da Suriye Çölüne kadar uzanan alan için kullanılmaktadır.

Paleolitik Çağ'ın ekonomisinin avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimi evresine geçişi, insanlık tarihinin en önemli aşamalarıdır. İ.Ö 10.000 yıllarında başlayan bu çağa, Beolitik Çağ, Yeni Taş Çağı yada Cilalı Taş Çağı gibi isimler verilir. İnsanoğlunun ilk köyleri kurmaya başladığı dönemdir. Kalıcı ilk konutlar bu dönemde yapılmışlardır. Daha sonra bunalrı üretim izledi ve buğday, arpa, bezelye ve mercimek tarımı yapıldı. Koyun, keçi, sığır, köpek ve domuz gibi hayvanlar evcilleştirildi.

Eski Mezopotamya Tarihi

Sümerler, Erken Hanedanlar Dönemi (İ.Ö 2900-2350) 
Sümerler güney Mezopotamya da her bir bir kralın yönetimindeki kent devletlerinde yaşadılar. Bu kentlerin hepsi merkezi bir tapınak etrafında kurulmuşlardı. Ve kentlerin çevreleri surlar ile çevriliydi. Surların dışında köyler bulunmaktaydı.  Urukagina, İ.Ö 2360'larda ilk yazılı reformları ile tanınır. Erken sülaleler döneminin son yıllarında Umma ile Lagaş şehirleri aralarında yer alan toprakların hakimiyeti için savaşmaya devam ediyorlardı. Bu dönemde Umma şehrinin başına geçen Lugalzaggezi Lagaş'ı yağmaladı. Uruk kralı oldu. Fakat Akkadların gelişi ile Lugalzaggezi Akkadlı Sargon'a İ.Ö. 2334'te yenildi. ve Mezopotamya'da üstünlük Akkadlara geçti.

Akkadlar (İ.Ö. 2350-2150)
Sami kökenli bir topluluktur. Sümerler döneminde Mezopotamyaya göçmüşlerdir. Sümer kültürünü benimsemişlerdir. Sümerler sonrası Mezopotamyada lider konumuna gelen Akkadlar daha sonra yine güçlü konuma ulaşak Sami kökenli Assur ve Babil halklarınada öncülük etmişlerdir. Akkadlar Sümerlerden farklı olarak kent devlerinden ziyade Evren veya Dünya Krallığı kavramını Mezopotamya'ya getirmişlerdir.

Akkad hanedanını kuran Kral 1.Sargon'dur. (İ.Ö. 2334 - 2279) Başkent olarak Agade kentini kuran Sargon kayıtlara göre 34 savaş yapmıştır. Doğuda Elam'a, kuzeyde Suriye, Lübnan ve Toroslar'a kadar yaptığı seferler onu ilk dünya hakimi yapmıştır.

30 Kasım 2013 Cumartesi

Dünyanın Oluşumu ve Tarih Öncesi Çağlar

FELSEFE Ders Notları
Uygarlık Tarihi


Evren, Dünya ve Canlıların Oluşumu
Tam olarak bilinmemekle birlikte, evrenin yaşının yaklaşık 15 milyar yıl olduğu tahmin edilmektedir. Evren, oluştuğundan bu yana sürekli büyümekte ve evrendeki yaklaşık 200 milyar galaksi, sürekli olarak birbirlerinden uzaklaşmaktadır. Zamanın başlangıcında, yani 15 milyar yıl önce, bu nokta büyümeye başlamıştır. Bu olaya Big Bang yani Büyük Patlama adı verilir. Big Bang, evrenin nasıl oluştuğunu açıklayan teoriler arasında en çok kabul gören teoridir. Big Bang, aslında gerçek bir patlama değildir. Bu, daha çok hızla şişen, enerji ve uzaydan oluşan bir balona benzetilebilir. Big Bang’in ayrıntıları hâlâ bilimin en karmaşık sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Evren büyüdükçe soğumuş ve enerji yoğunlaşarak maddeye dönüşmüştür. 12 milyar yıl önce, yer çekimi gücünün yoğunlaşan maddeyi dev kümeler oluşturmaya itmesinin bir sonucu olarak galaksiler oluşmuştur. 5 milyar yıl önce, bizim güneş sistemimiz Samanyolu galaksisindeki orta boy bir yıldızın etrafında oluşmuştur.

Canlıların ortaya çıkışı hızlı bir biçimde olmuşsa da yaşam formlarının gelişimi daha yavaş oluşmuştur. Tek hücreliler ve sonrasında çok hücreliler meydana gelmişlerdir. Çok hücreli organizmalar yaklaşık 1.7 milyar yıl önce ortaya çıkmışlardır. Yaklaşık 570 milyon yıl önce Paleozoyik yani Birinci Zaman' da karmaşık çok hücreli organizmaların sayısında büyük bir artış olmuştur. Bu artış Kambriyen patlama olarak adlandırılmıştır. Mezozoyik yani ikinci zaman'da  dinozorlar 230 milyon yıl önce ve memelilerde 220 milyon yıl önce evrimleşmişlerdir. Ancak dönemin sonunda dinozorların soyu  büyük ihtimalle dünyaya düşen bir meteorun neden olduğu iklimsel değişiklikler yüzünden tükenmiştir. Senoyozik yani üçüncü zaman'da dinozorların yokolmasından sonra memeli hayvanların sayısı ve çeşitliliğinde bir artış olmuştur. Kuvaterner yani dördüncü zamanda ilk evresi olan Pleistosen dönem , günümüzden 2 milyon yıl öncesinden 10 bin yıl öncesine kadar sürmüştür. Paleolitik Çağ bu döneme rastlar. Pleistosen'in ikinci evresine Holosen adı verilir. Holosen dönem günümüzden 10 bin yıl önce yani Neolitik Çağ ile başlamıştır ve hala devam etmektedir.

Primatlar ve İlk Homininler
Primatlar, zoolojik sınıflandırmada memeliler sınıfı içerisinde yer alan takımlardan biridir. Primatlar takımının iki alt takımı vardır: Prosimiyenler ve Antropoidler.

Prosimiyenler: Maymun benzeri ufak primatlar olan lemurlar, lorisler, galagolar ve tarsierlerden oluşan primat alt takımıdır.
Antropoidler: Eski ve Yeni Dünya maymunları, büyük maymunlar ve insanın üyesi olduğu primat alt takımıdır.

Copyright 2013-2017 | İbrahim BAYRAKTAR /dev/null Web Günlüğü