Felsefe Ders Notları 4 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Felsefe Ders Notları 4 etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ekim 2015 Cumartesi

Sosyal Etki ve Sosyal Güç

FELSEFE Ders Notları 4
Sosyal Psikoloji 1
Sosyal Etki ve Sosyal Güç

Kültür: Doğanın ve tanrının yarattıklarına karşılık, insanoğlunun yaşayarak yarattığı, öğrendiği, öğrettiği, aktardığı, geliştirdiği maddi manevi anlamda her şeydir. 

Kültürleme: Bir toplumdaki kültürü, o toplumun bireylerine kazandırma sürecidir. Kültürleme süreci sayesinde Arap-Araba, Türk Türke benzer. Yemekte bizim çatal-kaşık, Japonun çubuk kullanması ya da Arabın elle yemesi de kültürlenmenin ürünüdür. Yada bizim göbeğimizi çatlatarak güldüğümüz bir fıkraya diyelimki Amerikalı'nın kös-kös bakması da kültürlerimiz arasındaki fark nedeniyledir.

Kültürlemeye toplumbilimciler sosyalizasyon (toplumsallaştırma), eğitimciler ise "eğitim süreci" diyorlar. Kültürleme sonucunda toplumda geçerli olan bilgi, tutum ve davranışları kazanırız.

Uyum: Bir kişinin inanç ve davranışlarını, grup standartlarına göre değiştirme eğilimidir. Grup normlarına uyma, bazen toplumsal uyumu gerçekleştirmek ve toplum içinde kabul görmek için ödenen bir bedeldir. 

İlk en iyi bilinen uyum araştırmaları, Türkiye doğumlu Muzaffer Şerif tarafından 1935'de yapılan toplumsal normların gelişimiyle ilgili çalışmalarıdır.

Akran Baskısına Uyma: İnsanlar kendilerince şüpheli olmayan bir durumla karşılaştıklarında, kendi algılamalarına güvenirler ve kendi bağımsız kararlarını verebilirler. Ancak herhangi bir grupta ve belli bir konuda, azınlıkta kaldığımız da sıkça karşılaşılan bir durumdur.

Sosyal Biliş

FELSEFE Ders Notları 4
Sosyal Psikoloji 1
Sosyal Biliş

Sosyal Biliş: Toplumsal dünyaya ilişkin bilgileri yorumlama, analiz etme, anımsama ve kullanma biçimimizdir.

Sosyal Sınıflama: Çevremizdeki olayları, insanları, öteki canlıları, eşyaları, hatta fikirleri kolayca bilmek isteriz. Bilmek için de, onların her birini, zihnimizde oluşturduğumuz belli türlerin sınıfların içine yerleştiririz. Ortak özelliklere göre gruplara ayırma. Daha önce hiç görmediğimiz bir bitkiye "Bu bir çiçektir" dememiz gibi...

Prototip: Bir sınıfın özeliklerini en iyi temsil eden elemana, o türün modeli (prototipi) diyoruz. Prototip, türü temsil eden ve bizim zihnimizde olan bir modeldir. Hemşiredeki beyaz önlük, imamların yeşil takkesi, erkek hemşireleri doktorlar ile karıştırma örnekleri gibi….

Şema: Herhangi bir şey hakkında, geçmiş yaşantılarımıza bağlı olarak oluşturulan inanç ve beklentilerdir. Bizler sarı basın kartı olan ve elinde fotoğraf makinesi olan birini muhabir sınıfına koyarız. Çünkü bir düzene sahip olma özellikleri vardır. 

Sosyal Algı - İzlenim Oluşturma

FELSEFE Ders Notları 4
Sosyal Psikoloji 1
Sosyal Algı - İzlenim Oluşturma

İzlenim Oluşturma: Bir kişiyle kurulan iletişim süresince algılanan özelliklerin değerlendirilerek o kişi hakkında bir fikir oluşturma sürecidir.

İzlenim Oluşturmanın Temel İlkeleri
  • İzlenimler çok az bilgiye dayalı ve çok çabuk bir şekilde oluşturulur. 
  • Biz karşımızdakinin en çarpıcı özellikleri ile onu başkalarından ayıran farklı kılan özelliklerini kullanarak izlenim oluşturmaktayız. 
  • Bir davranıştan anlam çıkarırken bir davranışı yorumlarken; o davranışın yapıldığı koşulları esas alırız. Bağlamından soyutlanmış değerlendirmelerde bulunmayız.
  • İnsanları tek tek değil, belli grupların üyeleri olarak görme eğilimindeyiz.
  • insanların davranışlarını yorumlarken, önceki bilgilerimizi kullanırız. Bir öğretmenin davranışını yorumlarken öğretmenlerle ilgili olarak sahip olduğumuz eski bilgilerimizi kullanırız. 
  • Bizim kendi ihtiyaç ve amaçlarımız, algılamalarımızı etkilemektedir. Sözgelimi bir daha karşılaşmayacağımız birini algılamamız, hep birlikte olacağımız birisini diyelim ki oda arkadaşımızı algılamamızdan farklı olacaktır.

İzlenim Oluştururken Kullanılan Bilgi Kaynakları

Roller: Rol şemalarının sağladığı bilgiler hem fazla, hem açık ve önemli; hem de yarattığı çağrışımlar bakımından daha zengindirler. Bir insanın milletvekili, ya da kabadayı olduğunu bilmek onunla ilgili pek çok bilgi verecek, çağrışım sağlayacaktır. 

Fiziksel İpuçları: Karşılaşılan bir insana ilişkin özellikler hakkında bir çıkarsamada bulunurken; öncelikle onun görünümü ve davranışları üzerine odaklanırız. İlk bakışta yakalanabilen dış görünüm ve davranışla ilgili algılarımız oldukça ayrıntılı izlenimler oluşturmaya olanak sağlayabilir. Bebek yüzlü insanların daha dürüst olduğunu, daha güçsüz olabileceğini düşünmemizde etkili olan fiziksel ipuçlarıdır.

Ayırıcı Özellikler: Bu görsel ayırıcılık ya da dikkat çekici durumlar izlenim edinmede son derece etkilidirler. Yeni işe başlayan kişinin oda arkadaşlarından birisinin bir tiki varsa; onunla ilgili ilk izlenimi ne onun giyimi, ne saç biçimi, hatta ne cinsiyeti değil, bu tiki olacaktır. Kişide ilk bakışta göze çarpan özellikler ayırıcı özelliklerdir.

Sosyal Psikoloji Nedir?

FELSEFE Ders Notları 4
Sosyal Psikoloji 1
Sosyal Psikoloji Nedir?

Sosyal Psikoloji bireylerin, davranış, duygu ve düşüncelerinin başkalarının gerçek, hayal edilen veya ima edilen varlığından nasıl etkilendiğinin bilimsel yollarla araştırılmasıdır.

Sosyal Psikoloji insan etkilişimlerini ve bu etkileşimlerin psikolojik temellerini sistematik olarak inceleyen bir disiplindir. Kökleri 19.Yüzyılın sonunda Avrupa'da ortaya çıkan Völkerpsikoloji ve kitle psikolojisi akımlarına dayanır.

Völkerpsikoloji: 19.yüzyılda Almanya’da geliştirilmiş, kültürel davranışın tarihsel ve karşılaştırmalı olarak çalışılması gerektiğini öne süren bir sosyal psikolojik yaklaşımdır. 

Kitle Psikolojisi: 19.yüzyılın sonunda Fransız kuramcı Gustave Le Bon ile başlayan, bireysel psikolojiden farklı olarak kitlelerin kendine özgü psikolojisi olduğunu ileri süren bir sosyal psikolojik yaklaşımdır. 

Grup Zihni: Gustave Le Bon tarafından geliştirilmiş, çeşitli psikolojik mekanizmalar aracılığıyla, insan kollektivitesinin tek bir varlık, psikolojik kitle haline gelmesine işaret eden kavramdır.

Sosyal Etki, insanlar arasındaki etkileşimlerin, insanların düşünce ve davranışlarını etkilemesi olarak anlaşıldığında, sosyal psikolojinin ikna, tutum değişimi ve uyma davranışı gibi büyük bir alanını kapsamaktadır. 

Sosyal Etkileşim Alanı, sosyal davranışla, yani işbirliği ve çatışma, kişilerarası ilişkiler gibi insanlarla ilişkili davranışı kapsar. Sosyal etkinin ise bu alanlarla ilişkisi 2 yönlüdür; hem sosyal davranış hem sosyal algı alanındaki sosyal etkiden söz edilebilir. Dolayısıyla sosyal psikoloji, bu birbirine bağlı üç alanın toplamı olarak tanımlanabilir.

Davranışcı Sosyal Psikoloji: 20.yüzyılın başında ABD sosyal psikolojisinde ortaya çıkan ve gözlenebilir olan olguların çalışılması gerektiğini ileri süren sosyal psikolojik yaklaşımdır. 1920'lerde sosyal psikolojinin gelişimindeki diğer önemli bir olay da Thurstone ve arkadaşları tarafından tutum ölçüm teknolojisinin geliştirilmesidir.

1930’larda Almanya'da yükselen Nazizm dolayısıyla Avrupa'dan pek çok bilim insanı ABD'ye göç etti. Bu bilim insanlarından Kurt Lewin ve Solomon Asch ve Türkiye'den Muzafer Sherif (Muzaffer Şerif Başoğlu) ABD'deki sosyal psikolojiyi derinden etkilemişlerdir. Bu üçlü ABD'ye gittiklerinde davranışcılığın ağır bastığı bir sosyal psikoloji buldular. Gestalt psikolojisinden (temel olarak bütünselliğe önem veren bir psikolojik yaklaşım) etkilenmiş olan Lewin, Asch ve Sherif, bir yandan davranışçılığı reddettiler ve zihinsel olguları sosyal psikolojiye tekrar soktular, diğer yandan grup zihni yaklaşımını da reddettiler. Gestaltcı bakış açısından grubu gerçek bir psikolojik olgu olarak ele aldılar ve özellikle Lewin ABD'de grup süreçleri ve dinamikleri araştırmalarında bir geleneği başlattı. Bu gelenekte, Lewin'in öğrencisi Festinger'in grup içi süreçleri, kişilerarası etkileşimi ve sosyal etkiyi farklı biçimde anlamaya olanak veren sosyal karşılaştırma ve bilişsel çelişki kuramlarını anmak gerekir.

25 Temmuz 2015 Cumartesi

Hristiyan Orta Çağı ve Augustinus

FELSEFE Ders Notları 4
Tarih Felsefesi 1
Hristiyan Orta Çağı ve Augustinus

Orta Çağ Kültürünün ve Felsefesinin Temel Özellikleri
Plotinos: Yeni Platonculuk adı verilen akımın başlıca filozofudur. Mistik - Panteist bir düşünce ortaya atarak her türlü maddeciliğe tutarlı biçimde karşı çıkmıştır.  Geliştirdiği düşünceler için her zaman Platon'u model aldığını ve öğretisini Platon'un felsefe sisteminden yola çıkarak oluşturduğunu ifade eden düşünürdür. Platinos'a göre gerçek, maddeden oluşmaz; salt tinsel niteliktedir. 

Plotinos Panteizmin felsefe tarihinde bilinen başlıca temsilcilerinden biridir.

Panteizm: Kökeni Yunancaya dayanan, dilimize tüm tanrıcılık biçiminde de çevrilen metafizik anlayıştır. Panteizmde, her şey Tanrı'nın bir parçası olarak kabul edilir, Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı'dır. Tanrı doğada, nesnelerde, insan dünyasında vardır.

Platinos'a göre tüm var olanlar, "Bir"in kendisinden taşması sonucu il Akıl'ı, onun evren ruhunu, evren ruhunun tek tek ruhları ve son olarak da ruhların maddeyi meydana getirmesi sayesinde oluşmuşlardır.

Türüm Teorisi - Sudür Teorisi: Varlık hiyerarşisinde en alt basamak olarak kabul edilen maddi her şey, aslında Bir'den bir zerre taşımaktadır düşüncesinin yer aldığı öğretidir.

24 Temmuz 2015 Cuma

Antik Çağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı

FELSEFE Ders Notları 4
Tarih Felsefesi 1
Antik Çağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı

Homeros ve Hesiodos
İlyada ve Odysseia, Homeros'un bilinen en önemli iki destanıdır. Bu destanlarda kahramanlık, din ve gelenek konuları ağırlıklı olarak yer tutmaktadır.

Hesiodos, MÖ 8. yüzyılda yaşamış olan, Antik yunan tarih düşüncesini ana hatlarıyla ortaya koyan ilk düşünürdür.

Hesiodos'un yapıtları: Theogonia, İşler ve Günler

Hesiodos; zaman ilerledikçe insanların tanrılardan uzaklaştıkları, bozuldukları ve kötüleştikleri görüşündedir. Hesiodos "İşler ve Günler"  adlı eserinde insanın geçmişi ve geleceği konusunda kendi öngörülerini ele almıştır.  

Thegonia'da evrenin oluş sürecini,  tanrıların özelliklerini ve görevlerini, insanın ortaya çıkışını ele almış, tanrıların tarihini anlatmıştır. 

Hesiodos'un Çağlar Öğretisi
Hesiodos çağlar öğretisinde çağlar ve çağların özellikleri üzerinde durmuştur. 
  • Altın Soylular Çağı - Altın Çağ: İnsanları en mükemmel olan çağ.
  • Gümüş Soylular Çağı - Gümüş Çağ: Bu çağ'da doğan çocuklar yüzyıl boyunca çocuk kaldıktan sonra başlarıdertten kurtulmayan, ölçüsüz,, saygısız, kavgacı kişiler olurlarmış.
  • Tunç Soylular Çağı: İşleri güçleri saldırmak ve öldürmek olan, korkunç, kuvvetli, sonunda birbirlerini yok etmiş olan insanların çağı.
  • Dördüncü Soy: Zeus'un yarattığı yeni nesil, tunç ve gümüş çağının insanlarından daha doğru, daha yürekli, yarı tanrısal özelliklere sahip olmuş, çetin savaşlarda büyük kargaşalarda yaşama veda etmişlerdir. Hesiodos'a göre bu nesilden bazılarını Zeus Okeanos'un çevresindeki adalara yerleştirmiş ve mutlu bir yaşam sürmelerini sağlamıştır.
  • Beşinci Soy (Demir Soyu): Hesiodos'un yaşadığı çağ. Hesiodos, beşinci soy'un, insanlarını gündüzleri didinip ezilen, geceleri kıvranan, sürekli belalarla uğraşan, çok az sevinç yaşayan kimseler olarak anlatmıştır.
  • Altıncı Soy: İnsanları en bozulmuş ve en kötü toplumlardan oluşan çağ. Hesiodos kendinden gelen soyu insanlığın çöküşü olarak görmüştür. Güçlü olanın haklı sayıldığı, kötülerin ve halaksızların sürekli arttığı bir ortamda utanma duygusu kalanlar tanrılara sığınırken, insanlar acılarla baş başa kalacaktır.
Pindaros
Pindaros, Olympian Odes'da Rodos'un efsaneye dayalı tarihini anlatmıştır.Pindaros Antik Yunan medeniyetinin ozan - düşünürlerindendir.  İlk kez tarih olaylarını zaman boyutunda değerlendirmiştir.

Tarih Felsefesi Nedir?

FELSEFE Ders Notları 4
Tarih Felsefesi 1
Tarih Felsefesi Nedir?


Tarih Felsefesinin Anlamları
Eski Yunancadaki historein sözcüğü araştırma yoluyla bilme ve öğrenme, hikayeleme ve tarih anlamlarına gelmektedir.

İslam medeniyetlerinde tarih, tanık olunmuş olayları kayıt altına almak üzere yıllıklar yazma anlamında kullanılmıştır. 

Ayhan Bıçak'a göre tarih, şimdi ile geçmiş arasındaki ilişkilerin nasıl olduğunu gösteren yol haritasıdır.

Tarihin Çağımızdaki Anlamları
  • Zaman Dizinsel Anlam (Kronolojik)
  • Geçmişin tümü olan tarih
  • Geçmişe ilişkin araştırmalar yapan bir çalışma alanı olarak tarih
Vico, ilkel insanın başlattığı gelişmelerden ne çıkacağını önceden gördüğü fikrini temelsiz bulmaktadır. Vico'ya göre tarih salt insan zihninin bir ürünü değildir, insan doğası ancak tarih aracılığıyla anlaşılabilmektedir.

Raymond Aron, tarihe dar anlamıyla insan geçmişinin bilimi, geniş anlamıyla kültürün, türlerin, gökyüzünün ve yeryüzünün araştırılması tanımını getirmiştir. Bu tanımlamayı yaparken de doğa ve insan ilişkisini göz önünde bulundurmuştur.

Copyright 2013-2017 | İbrahim BAYRAKTAR /dev/null Web Günlüğü