7 Ocak 2014 Salı

Sosyal Psikoloji

FELSEFE Ders Notları
Psikolojiye Giriş
Sosyal Psikoloji

Sosyal psikoloji; insanı özelliklede başka insanlarla ilişkileri bağlamında anlamaya çalışır. Hayatın insana dair her yönü hakkında söyleyecek sözü olan çok geniş ve zengin bir bilim dalıdır. Klinik psikolojisi,psikolojik sorunları olan insanları anlamak ve tedavi maksadını taşır. Sosyal psikoloji ise daha genel olarak ''normal'' insanı anlamak arzusundadır. 

Sosyal Psikolojinin Kısa Tarihi

Alanın tarihçesini biçimlendiren en önemli olaylardan biri, Hitler Almanyasından kaçan çok sayıda sosyal psikologun 1930 ve 40'lı yıllarda Amerikaya yerleşip buradaki üniversitelerde başarılı çalışmalarda bulunması olmuştur. Nazizm ve Faşizm akımlarının psikolojik kökenlerini anlama arzusu ve 2.Dünya savaşının gerekleri bu dönemde alanın sorduğu sorular üzerinde etkili oldu. Bugün sosyal psikoloji psikolojinin değişik alt dallarda içinde en dinamik olanlarından biridir ve sosyal psikologlar dinden politikaya aşktan önyargıya saldırganlıktan işbirliğine insana dair akla gelebilecek her konuyu anlayıp anlatmaya çalışırlar.  

Sosyal Psikolojinin İki Temel İlkesi

Sosyal psikologlara çalışmalarında insan doğasına dair bazı temel varsayımlar eşlik ve rehberlik eder. Bunlardan birincisi insanların dünyayı olduğu gibi değil kendi oldukları gibi görmeleridir. Gerçekliği algılayışımızda dışarıdaki objektif dünya kadar kendi benliğimizin de rolü vardır.

Sosyal psikologların kendilerine düstur kabul ettikleri ikinci ilkeyse sosyal etkinin çok yaygın ve güçlü olduğudur.

İnsanlar Ne İster?
  • Hayatımız üzerinde hakimiyet sahibi olmak. Bu güdü bizi kendimizi başkalarını ve hayatın bizimle alakalı kısımlarını en doğru biçimde anlamaya ve bu bilgiyi kendi lehimize kullanıp hayyatta arzuladığımız noktalara gelmemizi sağlamayıa sevk eder.
  • Sevmek , sevilmek, ait olmak. Başkalarıyla yakın ilişkiler içinde olmak,onlar tarafından kabul görmek...
  • Benliğimizi değerli görmek. İyi düzgün sevilesi bir insan olduğumuza bir anlamda varoluşumuzun ''doğru'' olduğuna inanmak. Ortalamanın üstü etkisi: Araştırmalar insanların çogunun kendilerini okul başarısı, iş performansı, zeka, popülerlik, sportiflik, liderlik, araba sürme becerisi ve daha pek çok konuda ortalamanın üstünde gördüğünü belgelemektedir. Çoğunluğun ortalamanın üstünde olması istatistiki açıdan mümkün olmadığından bu olgu benliğimizi degerli görme ihtiyacımızın bir uzantısı olarak görülür.
Sosyal Biliş

Sosyal psikolojinin “insanı nasıl anlarız, onlar hakkında izlenimlere ve yargılara nasıl varırız” gibi sorulara cevap vermeye çalışan alt dalıdır.

Kişi Algısı''ince davranış dilimleri''ne maruz bırakılan denekler o insanın zekası, kendine güveni,dışa dönüklüğü, cinsel yönelimi gibi konularda oldukça isabetli tahminlerde bulunmuşlardır. Keza, insanlar bir kadınla bir erkeği kısa süreli yan yana gözlemlediklerinde onların yabancı mı , arkadaş mı yoksa çift mi olduklarını sıklıkla doğru şekilde algılayabnilmektedir. Bir insana baktığımızda otomatik olarak gördüğümüz ilk üç şey o insanın cinsiyeti, yaşı, ve ait olduğu ırktır.'' Güzel olan iyidir'' şeklinde geçen bu kalıp yargıya göre, daha güzel insanların genel olarak daha uyumlu , daha arkadaş canlısı, daha başarılı ve daha mutlu olduğu düşünülüyor.

Şemalar

Bilişsel psikolojinin temel prensiplerinden biri,dünyayı şemalar yardımıyla algıladığımızdır. Şemalar hayatın değişik öğeleri hakkında zihnimizde var olan, basite indirgenmiş,genelleştirilmiş resimlerdir.Zihnimiz,sosyal hayaın değişik yönleriyle de ilgili şemalarla doludur - kişilik özellikleri (içe dönük insan nasıl bir insandır) , kendi benliğimiz (ben kimim nasıl bir insanım ?), sosyal roller (bir doktor nasıl davranır?) , sosyal durumlar (bir doğum günü partisi nasıl geçer ) hakkındaki şemalarımız gibi.

Davranışlara Sebep Atfetme

Sosyal psikologlar genelde iki temel çeşit atıftan bahsederler:
  1. İçsel Atıf : İçsel atıfta bulunmak : Bir davranısı davranısta bulunan insanın tabiatına, niyetine, arzularına, kısacası o insanın içsel özelliklerine bağlamaktır. Örneğin yere düşen birinin sakar olduğu için düştüğünü söylemek içsel atıftır.
  2. Dışşal Atıf : Dışşal atıfta bulunmak davranısı çevresel kosullara davranışta bulunan kişinin dısında yer alan birtakım sebeplere bağlamaktır. Örneğin yere düşen kişinin yerler kaygan olduğu için düştüğünü söylemek dışşal atıftır.
  • Temel Atıf Hatası : İnsanlarin davranışlarını dışsaldan çok içsel sebeplere bağlama, durumsal ve çevresel faktörlerin rolünü dikkate almayı ihmal etme eğilimimiz “temel atıf hatası” (fundamental attribution error) diye geçer. Örnegin, asık suratlı ve soğuk bir tezgahtarla karşılaşınca bunu hemen onun nemrut karakterine bağlıyorsak, aklımıza zor bir gün geçiriyor olduğu ihtimali gelmiyorsa, temel atıf hatası işliyoruzdur.
  • Kendine Yontan Atıf Hatası : İnsanların başarılarını içsel ve kalıcı, başarısızlıklarını ise dışsal ve geçici sebeplere bağlama eğilimine “kendine yontan atıf hatası” (self-serving bias) denir. Örneğin iyi not alınca bunu parlak zekanıza, kötü not aldığınızda ise sınavların zor olmasına gibi...
Tutumlar

Nesnelere kişilere yada olgulara yönelik genel degerlendirmelere ''tutum" denir. Bilişsel çelişki kuramı, davranısların nasıl tutumlardan önce gelip onları biçimlendirebilecegi konusunda ortaya altılmış en etkili kuramlardandır. Yaptıklarımızla düşündüklerimiz arasında bir tutarsızlık olması bizde psikolojik bir gerginlik yaratır. Bu tutarsız halden kurtulmak için düşüncelerimizle davranıslarımızı tutarlı hale getirmeye çalışırız.

Sosyal Etki

İnsanların birbirlerine dikkatlerini, zamanlarını, paralarını,sevgilerini, bağlılıklarını vermesini sağlayan şey sosyal etkidir. Sosyal etki, başkalarının duygu, düşünce ve davranışları üzerinde bir zor kullanımı olmadan söz sahibi olabilmektir. 

Sosyal etki ( ikna, itaat, grup etkisi) 

Sosyal psikologlar iki tür sosyal etkiyi birbirinden ayırırlar:
  1. Bilgilendirici Sosyal Etki : Bilgilendirici sosyal etkiye açık olmamızın altında doğru harekette bulunmayı istemek ve doğrunun ne olduğunu başkalarının bizden daha iyi bildiğini varsaymak yatar. 
  2. Normatif Sosyal Etki : Duygu, düşünce ve davranışlarımızı sevilme, kabul görme, dışlanmama gibi arzularla değiştiriyor, başkalarına uyduruyorsak burada normatif sosyal etki söz konusudur(moda). Normatif sosyal etki çoğu zaman insanların birbirleriyle geçinmesine, toplumun bir arada uyum içinde yaşamasına katkıda bulunur.
İtaat ve İkna

İtaat bireyin kendine bir otorite figürü tarafından yöneltilmiş bir talebe ya da buyruğa uymasına denir. Stanley Milgram itaat konusuyla ilgili deneyler yapmıştır.

Bir başka sosyal etki yöntemi olan ikna, insanların bir konudaki tutumlarını ve/veya davranışlarını değiştirme çabasını içerir.

Grup Etkisi
  1. Sosyal Kolaylaştırma : Başkalarıyla bir arada bulunmanın yarattığı sosyal uyarılma hali bize basit gelen, hakim olduğumuz alanlardaki performansımızı iyileştirir, bize zor gelen ya da yabancısı olduğumuz konulardaki performansımızı ise kötüleştirir. 1898 yılında psikolog Norman Triplett psikolojinin ilk laboratuar deneylerinden biri kabul edilen çalışmasını yapmıştır.
  2. Sosyal Kaytarma : Bir hedefe doğru grup içinde çalışmanın, aynı hedefe doğru tek başına çalışmaya kıyasla, motivasyonu ve sarf edilen eforu düşürebildiğini göstermiştir.
  3. Grup Kutuplaşması : Bir grubun bir konu hakkında başlangıçtaki eğilimi neyse, grup içi etkileşilerin o eğilimi daha aşırı hale getirmesine denir.
  4. Kitlelerin Bilgeliği: Grup üyelerinin yargılarına kendi başlarına, birbirlerinden etkilenmeden varmalarıdır. Grupların kolektif tahminlerinin sıklıkla bireysel tahminlere üstün geldiği bulunmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Copyright 2013-2017 | İbrahim BAYRAKTAR /dev/null Web Günlüğü