11 Ocak 2014 Cumartesi

Dezavantajlı Gruplar

FELSEFE Ders Notları
Sosyal Politika


Özel olarak korunması gereken gruplar; toplumda yetersiz yaşam koşulları içinde yaşayan; demografik değişkenlere bağlı olarak, farklı nicelik ve nitelik gösteren; fizyolojik, psikolojik, sosyal, sağlık, ekonomik, siyasal ve kültürel açılardan çağdaş yaşam kurullarına ulaşmak için devletin sorumluluğunda ve organizasyonunda, toplumsal güvenlik içinde, toplumsal koruma ve hizmete gereksinim duyan sosyal gruplardır.

Dezavantajlı gruplar olarakta adlandırılan özel olarak korunması gereken gruplar arasında çocuklar, gençler, yaşlılar, özürlüler, göçmenler, azınlıklar, eski hükümlüler, kadınlar, tek ebeveynli aileler ve yoksullar yer almaktadır.

Kadınlar 
  • ILO tarafından kadınların korunması ile ilgili Analığın Korunması Sözleşmesi vardır. 
  • Türkiye ilk düzenleme , 1593 Sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu ile yapıldı. 
  • 3008 Sayılı İş Kanunu 
  • 1961 Anayasası ile Kadınlar özel olarak korunacağı belirtilmiştir.
  • 1982 anayasasında ise cinsiyet kavramına yer verilmiştir.
  • 4857 Sayılı iş kanunu en ayrıntılı kanundur.
  • Yer altı ve Su altında çalıştırılmaları yasaktır. 
  • BM nin Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesini Türkiye 1985 yılında kabul etmiştir.
Çocuklar ve Gençler
  • ILO ya göre en az çalışma yaşı 15 olarak kabul edildi
  • Çocuk ve gençlerin işçi statüsünde çalışma yaşamına girişleri sanayi devrimi ile birlikte başlar.
  • Uluslar arası alanda ilk defa 1890 Berlin Konferansında Çocukların çalıştırılma yaşı, süreleri, ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin karar alınmıştır.
  • Türkiye de ilk düzenleme 151 Sayılı Kanun 1921 yılında yapılmıştır.
  • 3308 sayılı Kanun 1961 anayasası gibi düzenlemeler bulunur.
  • 4857 Sayılı Kanunda 15 yaşını doldurmayan çocukların çalıştırılması yasaktır ibaresi bulunur
  • 14 yaşını dolduranlar için özel hükümler bulunur.
  • Çocukların ve gençlerin yer ve su altında çalıştırılma yasağı - Gece çalıştırılmaları - Ağır ve Tehlikeli işlerde sağlık raporu istenmesi kanunda belirtilmiştir.
Yaşlılar 
65 Yaş yaşlılığın başlangıcı sayılır. Kurumsal Bakım Hizmetleri Şunlardır
  • Huzurevi, Yaşlı Bakımevi, Sokak Yaşlıları Yardım evi , Yaşlı Apartmanları - Yaşlı Köyleri 
  • 65 yaşını doldurmuş kişiler emekli aylığı bağlanır. 
  • Yeşil kart ile karşılıksız sağlık hizmeti alırlar.
  • Yaşlılar için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz
Özürlüler
  • Türkiye özürlü çalıştırma zorunluluğu ilk olarak 854 sayılı kanunla olmuştur. 931 sayılı iş ile 1475 sayılı iş kanununda kota sistemine yer verilmiştir. 
  • 50 ve üstünde işçi çalıştıran Özel sektör işyerlerinde %3, Kamu işyerlerinde %4 olarak işçi zorunluluğu vardır. Türkiye iş kurumu aracılığıyla gerçekleşir.
  • Yer ve su altında özürlü çalışma yasağı vardır.
Eski Hükümlüler
Sadece Kamu sektöründe %2 oranında işçi çalıştırma zorunluluğu vardır.

Göçmenler 
  • 1992 yılında Maastricht Anlaşması ile birlik düzeyine ulaşmıştır. 
  • Türkiye de yabancı çalışma izinleri, süreli, süresiz, bağımsız ve istisnai çalışma izinleri olmak üzere 4 çeşittir.
  • İzinler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilir.

Sosyal Dışlanma ve Ayrımcılık

FELSEFE Ders Notları
Sosyal Politika


Sosyal Dışlanma; sivil, siyasi, ekonomik ve sosyal vatandaşlık haklarından mahrum olma ve edilme durumudur.

Lenoir'e göre zihinsel ve fiziksel özürlüler, intihar eğilimliler, hasta-bakıma muhtaç yaşlılar, istismar edilen çocuklar, ilaç bağımlıları, şuçlular, tek ebeveynli aileler, sorunlu aileler, marjinal kişiler, asosyal kişiler ve diğer sosyal uyumsuz kişiler sosyal dışlanmışları oluşturmaktadır.

ABD'de dışlanmış gruplar için sınıfaltı kavramı kullanılmaktadır. Sınıfaltı kavramı yoksulluktan çok tasa dışılık, uyuşturucu kullanımı, evlilik dışı çocuklar, işsizlik ve okul başarısızlığını anlatmaktadır.

ABD'de sosyal dışlanma sorunundan en fazla etkilenenler siyahlar, yasa dışı yolla ülkeye göç eden Orta ve Latin Amerikalılar, Asyalılar ve Güneydoğu Asyalıların büyük bölümü, Kuzey Amerika yerlileridir.

Sosyal Dışlanma Biçimleri 
  • Ekonomik Dışlanma : Temel gereksinimlerini karşılayacak gelirden yoksun olmak 
  • Mekansal Dışlanma : yaşanılan coğrafi mekan ile dışlanma ve Kamu hizmetlerinin niteliği nedeniyle dışlanma 
  • Kültürel Dışlanma : Toplumsal ve kültürel yaşama katılmama demek 
  • Siyasi Dışlanma : vatandaşlık haklarından siyasi ve hukuki olarak kullanamama
Sosyal İçerme Politikaları 
  • Sosyal Dışlanma Sorununu ilk defa resmi bir belge olan Maastricht anlaşmasında dile getirildi.
  • Sosyal Dışlanmanın AB'nin temel hedefi olduğunu söyleyen anlaşma Amsterdam Anlaşmasıdır. 
  • AB'de Sosyal Dışlanma stratejisi ilk olarak 2000 yılında Lizbon Zirvesi ile başlandı 
  • 2000 Yılında Nice Zirvesi ile AB Temel Haklar Şartı kabul edildi.
  • Sosyal dışlanmanın önlenmesine yönelik politikalar arasında en dikkat çeken "Güvenceli asgari gelir veya asgari gelir güvencesidir" 
  • Güvenceli Asgari Gelir uygulanan İtalya da bu görev Belediyelere verilmiştir. 
  • İnsana Yaraşır İş kavramı ilk olarak ILO nun 1997 yılında yapılan 87.uluslararası Çalışma Konferansına sunulan raporda evrensel bir hedef olarak dünyaya duyurulmuştur.
Sosyal Dışlanma ile ilgili çalışma yapan uluslararası örgütler

ILO : Uluslararası Çalışma Örgütü
UNDP : Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
UNESCO : Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü
WHO : Dünya Sağlık Örgütü

Sosyal Güvenlik ve Sosyal Sigortalar

FELSEFE Ders Notları
Sosyal Politika


Sosyal Güvenlik Kavramı 
  • Sosyal Güvenlik ilk defa 1935 tarihinde Amerikan Sosyal Güvenlik Kanununda kullanılmıştır. 
  • Terim anlamı olarak : Toplumu oluşturan bütün fertlerin uğrayacakları tehlikelerin zararlarından kurtarılma garantisi demektir. 
  • Dar anlamda : Hangi tehlikelerin hangi zararlarının nasıl ve ne miktarda seviyede karşılanacağından belirlenmesi dar anlamda sosyal güvenlik tanımını gerekli kılmıştır. 
  • Geniş Anlamda : Sebebi ne olursa olsun muhtaçlık ve yoksulluk yaratan her türlü duruma karşı korunma garantisi sağlanması anlamıdır. 
  • İnsana Yakışır İş : İnsanların çalışma hayatında yönelik bütün olumlu beklentilerinin ( hak ettiği ücret ve çalışma süresi gibi ) gerçekleştiği durumu ifade eder .
  • ILO tarafından belirlenen Sosyal Riskler (dar anlamda) : Hastalık, iş kazaları, Meslek Hastalıkları, Analık, Yaşlılık, Malullük, ölüm, İşsizlik aile gelirinin yetmezliği'dir. 
Tehlikeler 
  • Fizyolojik Tehlikeler : İnsanların ruh ve beden bütünlüğüne zarar veren hastalık, yaşlılık, analık ve ölüm gibi...
  • Tabii Afetlerden Kaynaklanan Tehlikeler : deprem fırtına su baskını toprak kayması ve iklim değişikliği gibi insanların kontrol edemediği can ve mal kayıpları vb..• 
  • Sosyo Ekonomik Tehlikeler : Krizlerin ortaya çıkardığı işsizlik, işini ve işyerini kaybetme , boşanma ve aile reisinin ölümü gibi...
  • İnsanların Sebep olduğu Tehlikeler : Gasp, hırsızlık öldürme, yaralama sakat bırakm... 
  • Kısa Vadeli Tehlikeler : Hastalık, analık, işsizlik, iş kazaları 
  • Uzun Vadeli Tehlikeler : Malullük, Yaşlılık, Ölüm 
Sosyal Güvenlik Teknikleri ve Yöntemleri (Kurumsal Yapı)
Sosyal güvenlik teknikleri bireysel teknikler ve Toplu ( kolektif ) teknikler olarak 2 ye ayrılır.
  • Bireysel Teknikler :  Fertlerin kendi irade ve istekleri ile kendi sosyal güvenliklerini sağlayacak tekniklerdir 
  • Toplu (kolektif) Teknikler : Toplum olarak toplu olarak bir arada yaşamanın ürünü olarak gelişen tekniklerdir. Karşılıklı yardımlaşma, dayanışma , iş birliğine dayalı gelir transferi dir. Bu tekniğin özünde birlikte hareket etme vardır.
Sosyal Güvenlik için Geliştirilen Teknik ve Yöntemleri 

Geleneksel sosyal güvenlik yöntemleri (Sosyal Yardımlar) 
  • Bireysel tasarruf ve her türlü sosyal yardımlardan oluşur. 
  • İnsanlık tarihiyle başlar.
Bireysel Tasarruflar
  • Aile içi Yardımlaşma
  • Aidiyet
  • Dini ve Sosyal yardımlar
  • Kurusallaşmış Sosyal yardımlar

Modern (günümüz) sosyal güvenlik yöntemleri
  • Sosyal Güvenlik Yöntemi (Primli Rejimler) : Devlet tarafından kurulması, zorunlu katılım esası ile prim ödeyerek katıldıkları, Hak ve Yükümlülüklerin kanunla belirlenir 
  • Devletçe Korunma Yöntemi : Muhtaç duruma düşen vatandaşların sosyal Güvenlik garantisi bir kamu görevi olarak üstlenmesi . Bu harcamaların tümüne Kamu Sosyal Güvenlik Harcamaları olarak bilinir 

Tamamlayıcı Yöntemler
  • Yaşlılık, malullük, hastalık ve işsizlik gibi muhtaçlık dönemlerinde kullanılmak üzere yapılan ayni ve nakti tasarruftur.
  • Kira geliri için bir gayrimenkul alarak emeklilik döneminde ilave gelir elde etmek.
  • Özel sigortaların hayat, kaza ve ölüm sigorta branşları ve bireysel emeklilik programları.
  • İş yeri ve iş kolu düzeyinde sendikalar veya meslek birlikleri öncülüğünde kurulan yardımlaşma sandıkları
Otto Von Bismark : Bir konfederasyon olan Almanya'nın birleşerek imparatorluğa dönüşmesinde en önemli rolü oynayan ve ilk başbakan Alman devlet adamıdır. Sanayi toplumunun çalışma hayatına yönelik sorunlarını çözmeye yönelik devletçi sosyal politika tedbirlerini kapsamlı şekilde uygulamıştır.(Bismark Modeli) Sosyal sigortaların kurulmasıda dahil olmak üzere hayata geçirdiği sosyal reformlar politikası ile sosyal devlet kavramının gelişmesini sağlamıştır.

Beveridge Modeli : Alman Bismark modeline karşı geliştirilen İngiliz sosyal güvenlik sistemi modelidir. İngiliz iktisatçı William Henry Beveridge tarafından geliştirilmiştir. Sistem vergilerle finanse edilmesi, fertlere herhangi bir karşılık olmaksızın asgari seviyede koruma garantisi sağlanması oluşturulmaktadır. Sağlık sistemide yine vergilerle finanse edilen milli sağlık sigortası modeli ile oluşturulmuştur.

Sosyal Sigortaların Tarihi Gelişimi 
  • İlk sosyal sigortalar 19.Y.Y son çeyreğinde Almanya da Otto Von Bismark tarafından kuruldu. Daha sonraları Bismark modeli olarak anılmaya başlandı. 
  • İngiltere Beveridge Modeli olarak sosyal güvenlik sisteminin oluşturdu.
  • Sosyal sigortaların kurulan en son sigorta kolu İşsizlik dir. (1907 Danimarka)
  • Türkiye de 1945 yılında Sosyal Sigortalar Kurulmuştur. 
Sosyal Sigortaların Özellikleri ve Özel Sigortalar 
  • Zorunluluk İlkesi
  • Finansmana Katılım İlkesi
  • Özerk Yönetim İlkeleri 
  • Kamu Sigorta Olma İlkesi 
  • Devletin Garantör olma İlkesi
  • Karşılık olma İlkesi
Sosyal Sigortaların Kapsamı
  • Prim ödeyenler aktif sigortalıya bakma 
  • Sigortalıların bakmakla yükümlü olduğu eş, çocuk ve ana babalarını bağımlı nüfus olarak kapsar ve pasif sigortalı olarak değerlendirir. 
  • Sigorta Kolları (Tehlikeler ) itibariyle Kapsam : ILO göre Sosyal Güvenlik Tehlikeleri 9 tanedir ve şunlardır . Hastalık (tedavi edici hizmetler ve iş göremezlik geliri verilmesi ), İş kazaları ve meslek hastalıkları, Analık, Yaşlılık, Malülluk , Ölüm, İşsizlik ve Aile gelirinin yetersizliği

Toplum

FELSEFE Ders Notları
Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar 


Toplum Felsefesi : Toplumun bilimsel yöntemler ve araştırmalarla değil, salt soyut ve varsayımsal özelliklerine göre sadece akıl yoluyla açıklanmasını öngören felsefedir.

Bütüncü (holistik) yaklaşım : Her varlığın içinde bulunduğu ortamla veya kendini oluşturan unsurlarla bütünlüğü içinde açıklanmasıdır. Bu yaklaşıma göre bütünün hem kendisi hem unsurları diğer parçalarıyla karşılıklı ilişki içindedir ve diğerlerinden bağımsız olarak açıklanamaz.

Toplum Felsefeleri 
  • Platon toplum, parçaların bütüne bağlı olduğu bir organizmadır der.
  • Toplumu iş bölümü ve toplumsal eşitsizlik etrafında yapılanmış birleşik bir sistem olarak ele alır.
  • Aristoteles ise karmaşık farklılaşmış bir yapı olan toplumsal bütünün bireylerden değil gruplardan oluştuğuna inanır.
  • Toplumun kökeninde insan doğasının yattığını düşünen Aristoteles insanlığın doğası gereği toplumsal ve politik özellikler taşıdığını belirtir.
Toplumsal Sözleşme Teorileri ve Toplum

İnsanların asosyal bir durumdan çıkmak için aralarında farklı nedenlerle sözleşme yaptıkları kendilerini bağlayan bu sözleşme temelinde toplum hayatına geçtikleri düşüncedir.

Thomas Hobbes: İnsanlar çıkarları için toplum olmuşlardır.  Toplum bireysel çıkarların gerçekleştirilme aracıdır.

John Lucke: Doğa durumu iyidir. Toplumsal çatışmaların ve uzlaşmaz çıkarların kaynağı özel mülkiyet ve toplumsal eşitsizliğin artmasıdır. John Lucke 'e göre insanlar hazza mutluluğa yönelip elemden kaçtıkları için herkesin kendi zevkleri ve mutluluğu yönünde davranmasının sağlanması gerekir.

Jean Jacques Rousseau: Toplum metalurjiyle ortaya çıkmıştır. İnsanların sadece basit fiziksel ihtiyaçlara sahip oldukları toplum öncesi bir doğa durumundan söz eder. Tüm evrende insanların arzuladıkları şeylerin sadece besin, cinsellik vb. yani doğal dürtüler olduğunu ifade eder.

Muhafazakar Tepki - Bonald - Tanrı toplumu 
  • Birey toplumu değil toplum bireyi biçimlendirir. 
  • Hayatın temel amacı özgürlük değil otoritedir.
Hegel: Aile, toplum, devlet ahlakisi. Maddi ilişkiler. Toplum kendine özgü kanunlara sahip yapıdır. Toplumun yapısal kanunu.(çıkarlar) bireylerin aile birliğindeki organik bağlılığından ayrılmış sadece birey olarak birbirleriyle satıcı ve alıcı, işci ve işveren, arz eden ve talep eden olarak belirli çıkarlarla karşılaşması esasına dayanır.

İç Dinamikler: Toplumun yapısı, işleyişi ve değişiminde etkili ooan içsel faktörlerdir.

Sosyal Fizyoloji: Toplum organizmadır. Saint Simon'ın toplumun organizmaya benzediğini ve incelenebileceğini belirtmek için geliştirdiği kavramdır.

Spencer: Sosyal darwinist. Organizmacı. Evrimin temel dinamiği nüfus gelişimidir.

Konsensüs: Fikir birliği...

Praksis: Aktif yaratıcı eylem...

Statüko: Mevcut durumu sürdürme...

Karl Marx
  • Toplum kompleks bir düzenlemedir.
  • Marx toplumu sosyal yapı veya sistem yani bütünsel bir birlik oluşturan sınıflar, toplumsal kurumlar, kültürel değerler vb. gibi karşılıklı ilişkili parçalara sahip şeyler olarak görür.
  • Kendi geliştirdiği praksiz kavramı temelinde özgürce eylemde bulunan insanların her toplumda gelişen öngörülebilir karşıtlık ve sınıf çatışması örüntüleri ışığında tarihin yönünü biçimlendirdiklerini düşünür.
Emile Durkheim
  • Toplumu bir arada tutan şey ahlakilik, kolektif bilinçtir. 
  • İnsanların sınırsız isteklerini kontrol altına almalıdır. 
  • Anomi Durkheim'e göre kargaşaya yol açar. 
  • Biyolojik analojiler yapmıştır. 
  • Organik dayanışma olmalıdır, mekanik dayanışma küçük yerlerde olur.
Max Weber 
  • Batı toplumlarının temel özelliği rasyonalleşmedir. 
  • Toplumun temeli hukuki otoritedir. 
  • Bürokrasi tarafsız güçtür. 
  • Örgütsel yapı şarttır. 
  • Gücün boyutları ekonomik,prestij ve çıplaktır. 
  • Büyük insan kitleleri daha pasiftir. 
  • Karizmatik ,geleneksel,rasyonel otorite...
Georg Simmel  
  • Temel ve genel etkileşim biçimleri sosyal disiplindir. 
  • Etkileşim vardır. 
  • Biçim ve içerik ayrımı toplumu açıklar. 
  • Saf sosyoloji oluşturmaya çalışmıştır. 
  • İnsanı sosyalleştiren bir çok form vardır.
Modern Toplum Teorileri
  • Yapısalcılık
  • İşlevselcilik
  • Yapısal-İşlevselcilik
  • Çatışma Teorisi

Medya

FELSEFE Ders Notları
Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar 


Yeni (Etkileşimli) Medya : Radyo, gazete, dergi ve televizyon gibi geleneksel medyadan farklı olarak kullanıcılarına etkiletişimli iletişim sağlayan cep telefonları, tablet ve avuç içi bilgisayarlar, oyun konsolları vb. internet erişimli iletişim ve enformasyon teknolojilerinin yeni adıdır.

Sosyal Ağlar : Bir ağ yada site içinde internet kullanıcılarına açık bir profil oluşturmalarına aynı ağ/site içerisinde iletişim içinde oldukları diğer kullanıcıların profillerini karşılıklı etkileşim içinde takip etmelerini sağlayan web tabanlı servislerdir.

Deregülasyon: Kamu yayıncılığı tekelinin kaldırılmasıdır.

Yakınsama: Farklı teknolojik ürünlerin birbirleriyle uyumu ve geliştirilmesidir.

Web 2.0: 2004 yılında geliştirilen , ikinci nesil internet hizmetlerini yani internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemi tanımlar. Temelinde etkileşimli uygulama yatar.

Medya: Birbiriyle iletişimi olmayan, iletişim kuramayan iki düzlem ya da iki bağlam arasında iletişimi sağlayan araçlara denir. 
 
Medya Araştırmalarının Tarihçesi ve İlk Kuramsal Yaklaşımlar 
  • 20 yy ile 1940'a kadar medya çok güçlü ve ikna edici görüşü hakimdir. 
  • Bu dönemin hakim anlayışı, Hipodermik Şırınga Modeli dir. 
  • Bu modele göre medya mesajları insanların beynine tıpkı şırıngadan ilaç enzekte edilmesi gibi veriliyordu. 
Propanganda Analizi : Harol Laswell tarafından ortaya atıldı. Bu analiz savaş sonrası olumsuz koşulların, büyük ekonomik bunalımın ve siyasal istikrarsızlığın insanların psikolojisini kötü etkilediğini ve medyanın bir şırınga iğne gibi insanların bilincine girip onları manüpile edebileceğini belirtti. 
 
Paul Lazarsfeld : 1940 yılında ABD de arkadaşlarıyla birlikte yaptıkları araştırmada kitle iletişimi araçlarının etkisinin çok sınırlı olduğunu savundu. Propagandanın incelenmesinden vazgeçen ve şırınga modelinin ortadan kaldırmayı hedefleyen bu yaklaşım genellikle kitle iletişim araçlarının hangi koşullar altında izlerkitlenin tutum ve davranışlarında değişikliğe yol açtığını anlamayı amaçlamaktadır. 
 
İşlevselcilik : Medyanın demokratik ortak değerlerini insanlara özümseterek bir görüş birliği sağlamadaki rolüne dikkat çeker, 

Copyright 2013-2017 | İbrahim BAYRAKTAR /dev/null Web Günlüğü