Sosyal Politika
Hangi koşullar altında oluşan ortam işçi kesiminin doğmasına yol açmıştır?
Sanayi Devrimi’nin koşulları altında oluşan ortam, işçi kesiminin doğmasına yol açmış, bu kesimin iş ilişkileri ve yaşamında korunma zorunluluğunun duyulması ile devletler sosyal nitelikli politikalar izlemeye başlamışlardır.
Sanayi Devrimi’nin koşulları altında oluşan ortam, işçi kesiminin doğmasına yol açmış, bu kesimin iş ilişkileri ve yaşamında korunma zorunluluğunun duyulması ile devletler sosyal nitelikli politikalar izlemeye başlamışlardır.
Sanayi Devrimi’ne dek süregelen dönemlerde
de köleler, sefler, yamaklar, çıraklar, imalathane çalışanları,
askerler, tutsaklar, gönüllüler gibi çalışma yaşamında yer alıp,
ekonomik faaliyetlerde bulunan kişiler olmuştur. Ancak bu statüler
altında çalışanların işçi sınıfının köklerini oluşturdukları söylenemez.
Sanayi Devrimi hangi alanda yaşanılan gelişmelerle, hangi ülkede, ne zaman yaşanılmıştır?
Sanayi Devrimi; buhar, elektrik, gaz gibi keşfedilen yeni enerji
güçlerinin, üretim sürecine uyarlanması ile birlikte 18. yüzyılın ikinci
yarısında ingiltere’de yaşanılmıştır.
Sanayi Devrimi’nin koşulları üretim sürecini nasıl etkilemiştir?
- Öncesine göre daha hızlı, daha çok, daha çeşitli, daha düzgün (standart ), daha ucuz üreten makineler, insan ve hayvanın kas gücünün, doğa gücünün ya da bu güçlere dayalı mekanik düzenlemelerin yerini alarak kurulan ilk fabrikalarda kullanılmaya başlanmıştır.
- Sanayileşmenin
gelişip, yaygınlaşması ile fabrikalarda çalışan işçilerin sayıları hızla
çoğalmış ve önceki dönemlerinde var olmayan yeni bir toplumsal kesim
oluşmuştur.
Sanayi Devrimi’nin ardından çalışma koşulları giderek neden ağırlaşmış ve yaşanılan olumsuzluklar neden çalışma yaşamı ile sınırlı kalmamıştır? - Fabrika sahiplerinin, aşırı kâr etmeye ve kapital (sermaye) birikimine yönelmeleri, maliyet içinde işgücü payının azaltılmasına yönelik uygulamalara yol açmış, bu yüzden de çalışma koşulları giderek ağırlaşmış, işgücünün demografik yapısını değiştirmiştir.
- Çalışma koşullarının giderek ağırlaşması ile çocuk ve kadınların fabrikalarda yaygın ve yoğun biçimde acımasızca kullanımının, toplumsal yaşamın her alanına olumsuz yansımaları olmuş ve büyük çalkantılara yol açmıştır.
Sanayi Devrimi’nin yaşanıldığı
dönemde geçerli ekonomi felsefesi ve kurulu hukuk düzeni, yaşanılan
olumsuzluklara neden engel olamamıştır?
Sanayi Devrimi’nin
yaşanıldığı dönemde geçerli klasikliberal düşünceler, devletin ekonomik
yaşama katılım ve karışımına karşıydı. Bu nedenle de devletler, giderek
ağırlaşan çalışma koşullarına karşın, iş ilişkileri ve yaşamını
düzenlemek gereksinimi duymamıştır.
Kurulu hukuk düzeninin dayalı
olduğu hukuki eşitlik ve sözleşme serbestisi ilkeleri, fabrika sahipleri
ile işçilerin nitelikleri ve içinde bulundukları koşullar nedeniyle
yaşanılan olumsuzluklara engel olamamıştır.
Sosyal nitelikli ilk politikalarla kimlerin, hangi alanda, neden ve nasıl korunması öngörülmüştür?
Sosyal nitelikli ilk politikalarla kimlerin, hangi alanda, neden ve nasıl korunması öngörülmüştür?
Sanayi Devrimini yaşayan ülkelerde devletler; işçileri, iş ilişkileri
ve yaşamında hukuki düzenlemelerle koruyabilmek için, sosyal nitelikli
politikalar izlemeye başlamışlardır.
Sosyal Politikaya Yön Veren Düşünce Akımları
Liberalizm : Temel felsefesini tabiatçılık ve bireysellik üzerine kuran liberal düşünce, toplumu devletin ve diğer kuruluşların müdahelesinden kurtarmayı amaçlayan "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" şeklinde özetlenen sloganları ile iktisadi düşüncelerin uygun bir yapılanmayı hedeflemiştir.
Not : Liberalizmin temelleri Adam Smith, D.Ricardo ve T.Malthus tarafından geliştirilen düşünce sistemidir.
Sosyalizm : Sosyalist düşünce, liberal düşüncenin temelinde yer alan bireycilik düşüncesine karşı, toplumun bireye üstünlüğü düşüncesini geliştirmiştir.
Bireyciliğin yerine toplumun önceliği, rekabet fikri yerine kolektif yada devlet teşebbüsü ve işci sınıfının çıkarlarına uygun bir yapılanmanın kurulması, sosyalist düşünce sisteminin yaklaşımları içindedir.
Ütopik sosyalistler üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan bir ekonomi hedeflerler.
Bilimsel Sosyalizm (Komünizm, Marksizm) toplumsal gelişimin sosyolojik temellerini ekonomik nedenlerini ve özel şartlarını bir dizi tezlerle inceleyerek önerdiği çözümleri bilimsel gerçekler ve tarihsel bir yorumla sunabilme becerisinden dolayı bilimsel olarak nitelenmiştir.
Sosyal Reformcu Sosyalistler sorunların demokratik ve parlementer yöntemlerle kapitalist düzeni aşan sosyal reformlarla düzeleceğine inanmaktadırlar.
Refah Devleti kavramı ilk kez Almanyada 19.yüzyılın sonunda sosyal güvenlik alanındaki önlemleri ifade etmekte kullanıldığı görüşmüştür.
İşciler açısından "birleşme hakkı" ilk olarak İngiltere'de yasal olarak tanınmıştır.İngiliz işciler 1824 yılında parlementolarından birleşme haklarını elde etmişlerdir.
Geleneksel Koruma Kurumları :
- Türk aile yapısı geleneksel sosyal politika koruyucusu.
- Tımar sistemi.(köylülerin toprakları kiracı olarak işlemesi)
- Akrabalar, komşular
- Zekat, fitre, adak, kurban, kefaret, sadaka (din kaynaklı etmenler)
- İmece
- Hayır kurumları
- Vakıflar (bir hizmetin gerçekleştirilmesi amacıyla kişin sahibi olduğu malı toplumsal mülkiyete aktarması)
- Ahi Teşkilatı (müslüman halkın sanat, ticaret,ekonomi gibi mesleki alanlarda yetişmesini sağlayan, dini, ticari ve mesleki örgütlenme)
Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemi Gelişmeleri
- 1845 Polis Nizamı
- 1863 Mevadd-ı Madeniyeye dair nizamname
- 1865 Dilaver Paşa Nizamnamesi (İşçilerin korunmasına yönelik)
- 1869 Maadin Nizamnamesi (İş güvenliğine yönelik)
- 1876 Mecelle (İlk Türk Medeni Kanunu) 1926 ya kadar yürürlükte kalmıştır. Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında hazırlanmıştır.
Cumhuriyet Dönemi Sosyal Politikası
- 1923 İzmir İktisat kongresi
- 11 Mayıs 1921'de Zonguldak ve Eeğli kömür madenleri ile ilgili çalışma ilişkileri düzenlenmiştir.
- Türk Ekonomisinde Devletçilik uygulaması ilk kez 1934 yılında ilk kalkınma planı ile başlamıştır.
- 23 Eylül 1921 151 sayılı kanun, günlük mesai, asgari ücret düzenlenmiştir.
- 1924 Anayasası (Liberal Devlet Modeli : Sosyal Devlet ilkelerinden uzak kalmış, sosyal sorunlar bireylere daha fazla hak vererek çözülmeye çalışılmıştır.)
- 1932 Liberal ekonomiden vazgeçilmiş, Ulusal Kalkınma Planı uygulanmıştır.1934 İlk Kalkınma Planı KİT ler bu dönemde kurulmuştur.
- 1926 Cumhuriyet Döneminde bireysel iş ilişkileri ilk kez Borçlar kanunu ile düzenlenmiştir.
Sendikacılık
1871 yılında İstanbul'da Ameleperver Cemiyeti'nin kurulması ve bundan bir yıl sonra 1872'de tersane işçilerinin grev yapması Türkiye'de sendikacılığın doğuşunun başlangıcı olarak kabul edilir.
I.Meşrutiyetin ilanından itibaren ilk işci eylemlerinin başladığı ve 1872-1906 yılları arasında 25'e kadar ulaştığı görülmüştür.
Tatil-i Eşgal Cemiyetleri hakkında Kanun-u Muvakkat ile 1909 yılında yürürlüğe giren Tatil-i Eşgal Kanunu giderek çoğalan ve sertleşen işci eylemlerini yasaklamıştır.
1952 yılında ilk işci sendikası konfederasyonu olan Türk-İş kurulmuştur.1952 yılında kurulan Türk-İş'i 1967 yılında Türkiye Devrimci İşci Sendikaları (DİSK), 1970 yılında Milliyetci İşci Sendikaları Konfederasyonu (MİSK) ve 1976 yılında da Hak İşci Sendikaları (HAK-İŞ) kurulmuşlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder