Göç Olgusu ve Uluslararası Göç Kuramları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Göç Olgusu ve Uluslararası Göç Kuramları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Haziran 2014 Cumartesi

Göç Olgusu ve Uluslararası Göç Kuramları

FELSEFE Ders Notları
Göç Olgusu ve Uluslararası Göç Kuramları - İnsan ve Toplum

Göç, ekonomik, toplumsal ve siyasal nedenlerle insanların bireysel ve kitlesel olarak yer değiştirme eylemi ya da yaşanılan yerin değiştirilmesi eylemidir.

Göç: İç göç, Dış göç, Zorunlu göç, Gönüllü göç

Göç hareketlerini amaçları açısından şu şekilde sınıflandırabiliriz: 
  • Amacı Açısından: Ekonomik/ Ekonomik olmayan göç,
  • Etmenler Açısından: Gönüllü / Gönülsüz göç,
  • Süresi Açısından: Geçici / Sürekli göç,
  • Yerleşim Yeri Açısından: Transit / Yerleşik göç,
  • Yasal Statü Açısından: Yasal / Kaçak göç,
  • İllegalite Açısından: Vasıflı / Vasıfsız göç.
Göç Nedenleri: Uluslararası göç literatüründe dört ana başlık altında değerlendirilir.
  • Bölgelere arası gelir farklılıkları
  • Ülkeler arası farklı demografik özellikler
  • Kapitalizmn devresel krizleri
  • Küresel olarak yeniden yapılanmaya zorlanan ekonomiler
Neo-klasik ekonominin makro güç kuramı gücün temel nedenlerini:
  • Ülkeler arası ücretler,
  • İstihdam koşullarındaki farklılıklar şeklinde sınıflandırırlar.
  • Göçün kendisi emek piyasasını dengeleyici bir mekanizma olarak algılanmaktadır. 
  • Makro düzeyde göç, sermaye ve emeğin coğrafi olarak eşitsiz dağılımından kaynaklanmaktadır.
  • Ülkeler arasındaki ücret farklarının giderek azalması emek hareketlerinin yavaşlamasına ve göçün son bulmasına neden olacaktır.
Neo-klasik ekonominin mikro güç kuram:  
Bu kuram da göçün nedenleri konusunda makroekonomik kurama benzer bir şekilde varsayımlar öne sürmektedir. Ancak, bu kuram göre, göçe neden olan faktör, iş piyasalarındaki makro olgularla birlikte özellikle bireyin kendisidir.   

Sjaastad, Borjas ve Todaro’nun geliştirdikleri bu modele göre bireyler; rasyonel düşünce sistemlerini kullanarak maliyet/kâr hesabı yapmak suretiyle daha yüksek bir kazanç elde edecekleri hesabının sonucunda göç etme kararı vermektedir.   

Bu modele göre göçte belirleyici olan, bireyin hedef ülkenin işyerindeki kazancı hesaplamasıdır. Bu hesapta yaş, deneyim, öğrenim, medeni durum ve beceri gibi bireysel değişkenler rol oynamaktadır.   

Mikroekonomi kuramı, göç kararının bireysel olarak alındığını vurgular; göç veren ülke ve gidilmek istenen yer çeşitli ülke alternatifleri arasındaki göreli maliyet ve fayda karşılaştırmasına yani “rasyonel tercihlere” dayanır.  Mikro kuram göçü gelirin maksimizasyonu doğrultusunda bireysel bir karar olarak ele almaktadır.  Neo-klasik mikro göç kuramı, dayandığı iktisat modeline ve günün koşullarına uygun olarak “bireysel faktörleri” göç analizinin içine katmıştır.

Neo-klasik modele yönelik eleştiriler: Neo-klasik kuramın fayda-maliyet modeli, benzer göçlerin neden eşit derecede fakir bölgelerden olmadığına yanıt verememektedir.  

Bu model temel olarak oldukça bireyselcidir ve varsayımları göçün sosyo-ekonomik ve sosyo-politik boyutunu göz ardı etmektedir.   

Neoklasik (“piyasa mantığı”) yaklaşım, sosyal, politik, kültürel etkenleri bir kenara bırakmakta ve sadece iktisadi mekanizmalara odaklanmaktadır.  

Yeni Ekonomi Kuramı
1990’li yıllarda Oded Stark tarafından geliştirilen teori göç kararının sadece bireyler tarafından değil, gruplar tarafından verildiğini, özellikle aile ve hane halkının etkili olduğunu, göçün bîr aile stratejisi olduğunu öne sürmektedir.

Yeni ekonomi teorisine göre göç kararları yalnız bireysel aktörler tarafından alınmamaktadır.

Yeni ekonomi kuramına göre ise göç kararı, kolektif bir aile kararıdır. Göçlerde bireyin değil ailenin ve hane halkının karar ve davranışları önemlidir.

Yeni Ekonomi kuramına göre, göçe üç temel finansal faktör yol açmaktadır:
  1. Diğergamlık (aileye bağı nedeniyle kişinin kendi çıkarı dışında ailesinin çıkarlarını da düşünmesi ve bu çıkarlar doğrultusunda göç kararı alması).  
  2. Güvence (gelir şoklarını aşabilmek için insani ve sosyal gelişim) ve yatırım (hayat boyu göç planının bîr parçası olarak anavatanda gerçekleştirilmeye çalışılan varlık birikimi)               
  3. Yatırım (hayat boyu göç planının bir parçası olarak anavatanda gerçekleştirilmeye çalışılan varlık birikim)  
“Neoklasik” ve “yeni ekonomi” kuramının her ikisi de mikro düzey modellerdir. Aralarındaki temel fark, göç kararını kimin verdiği (birey ya da hane halkı), gelirin ve risklerin nasıl hesaplandığı gibi noktalardadır. 
 
İkiye Bölünmüş Emek Piyasası Kuramı 
Bu teoriye göre uluslararası emek göçü, büyük ölçüde gelişmiş ülkelerdeki talebe dayalı olarak gerçekleşmektedir.
Göçmen işçi talebi ekonominin yapısal gereksinimlerinden doğar; Ücret teklifleri ve uluslararası ücret farkları emek göçünün oluşması için zorunluluk değildir. 

Göç, endüstri sonrası toplumların ekonomisinde yapısal olarak oluşan birincil sektör ve ikincil sektör ayrımına bağlı olarak, bu toplumların ikinci sektördeki vasıfsız emek ihtiyaçlarını karşıladığı için artmaktadır.

İkili işgücü piyasası teorisinin temel noktası şudur: Gelişmiş ülkelerde düşük seviyeli işgücüne sürekli bir talep olduğundan ve yerli işçiler kabul etmediği için göç sürekli olarak artmaktadır.

Bu teori göçü, modern sanayi toplumlarının yapısal ihtiyaçlarıyla bağlantılanmakta ve daha çok gelişmiş alıcı ülkelerin göç motifleri üzerinde durmaktadır.   

Bu teoriye göre göç alan ülkelerin çekici faktörleri göç veren ülkelerin itici faktörlerinden daha önemlidir.  

Gelişmiş ülkelerde işgücü göçü ihtiyacı ekonomik yapı açısından gereklidir.  Göç alan ülkelerdeki çekici faktörler, sabit yapılı enflasyon, motivasyon problemleri, çift yönlü ekonomi, işgücü arzıdır.

1970’Ii yılların sonlarında Michael J. Piore tarafından geliştirilen teori göçün, sanayi toplumlarının sürekli bir gereksinimi olduğunu ileri sürmektedir.  

“İkiye Bölünmüş Piyasalar” kuramı, uluslar arası göç hareketinin modern sanayi toplumlarının işgücü talebinden ileri geldiğini savunmaktadır.   

Bu kuramın önde gelen isimlerinden Piore’ye (1979) göre, uluslararası göç, gelişmiş ülkelerin ekonomik yapısının bir temel öğesi olan sürekli işgücü talebinden dolayı gerçekleşmektedir. 

Göç Sistemleri Kuramı : Göç olsuna uluslararası ilişkiler çerçevesinde, ekonomik ve politik temelli olarak yaklaşan kuramsal bir çerçevedir.

Göç Endüstrisi, İşci bulma örgütleri avukatlar, acentaler, kaçakçılar ve diğer aracıların birleşmesiyle ortaya çıkar.

Faist, göç sistemleri kuramının üç özelliğinden bahseder. Bunlar;
  • Kuramın göç sistemlerindeki sürece yoğunlaşması
  • Kuramın insanlardan ziyade ülkeler arasındaki bağlantıların varlığı üzerine mal, hizmet, bilgi ve fikir akışlarına vurgu yapması.
  • Kuramın toplumsal ağ kuramını güçlü biçimde uygulaması şeklindedir.
Dünya Sistemi Göç Kuramı, 1970'li yıllarda Wallerstein, Amin, Galtung, Castle ve Kosack tarafından ortaya atılmıştır. 1980'li yıllarda Castles, Sassen ve Portes  tarafından geliştirilmiştir.

Dünya Sistemi Göç Kuramı'na göre, uluslararası göç, kapitalist gelişmenin neden olduğu kopma ve yer değiştirmelerinin doğal sonucudur.

Dünya Sistemi Göç Kuramı Temel Varsayımları
  • Göç, kapitalis gelişme sürecinde ortaya çıkan düzensizliklerin ve bozulmaların doğal sonucudur.
  • Uluslararası göç, giderek gneişleyen küresel piyasanın siyasal ve ekonomik organizasyonlarını izler.
  • Kapitalis ekonomik ilişkilerin çevre ülkelere nufus etmesi, kapitalist olmayan toplumlarda dışarıya göçe eğilimli, hareketli nufus yaratmaktadır.
Massey, göç ağını göçmenlerin aileleri, arkadaşları ve ülkelerinde kalan yakınları ile karşılıklı ilişkilerinin bir bütünü olarak tanımlar.

Uluslararası göçü özendiren nedenleri şu başlıklar altında toplayabiliriz:

Soydaşlık ve dostluk ilişkileri ağlarının varlığı
Göçmenler arasındaki ortak köken 

Göçmen İlişkiler Ağı Kuramı'nın varsayımları şunlardır:
  • Göçmen ilişki ağları, göç hareketinin maliyetini ve risklerini azaltır.
  • Göçmen ilişki ağ bağlantıları, yurt dışında bir işe ulaşmada kullanılan sosyal sermaye biçimini oluşturur.
  • Göçmenlerin sayısının kritik bir eşiğe ulaşması ve ağların genişlemesi; göçün maliyetini ve risklerini azaltır.
  • Zamanla göç davranışı, göç veren toplumun geniş katmanlarına yayılarak genişler.

Copyright 2013-2017 | İbrahim BAYRAKTAR /dev/null Web Günlüğü