Antik Yunan ve Helenistik Çağda Bilim ve Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Antik Yunan ve Helenistik Çağda Bilim ve Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Nisan 2015 Çarşamba

Antik Yunan ve Helenistik Çağda Bilim ve Teknoloji

FELSEFE Ders Notları 2
Bilim ve Teknoloji Tarihi
Antik Yunan ve Helenistik Çağda Bilim ve Teknoloji


Thales ve Öğrencileri
Milet'te varlıklı bir tüccar olan Thales, M.Ö.624 ile M.Ö.548 yılları arasında yaşamıştır. Lidyalılarla Persler arasındaki savaş sırasında, 28 Mayıs 585'te Güneş Tutulmasını önceden bildirerek, bu tarihte tutulmanın gerçekleşmesiyle her iki tarafıda hayrete düşürmüş böylece de savaşın sona ermesini sağlamıştır.

Thales bu bilgiyi M.Ö.603'te güneş tutulmasını Mısır'da izleyerek, Mısırlılardan öğrenmiştir. Yaptığı hesaplarla, takip eden güneş tutulmasının 18 yıl 11 gün sonra olacağını bulmuştur.

Thales matematik, astronomi ve doğa felsefesiyle uğraşmıştır. İlk Yunan matematikçisi olan Thales kendi gölgesiyle kendi boyunun eşit olduğu anda, piramidin gölgesini ölçerek piramidin yüksekliğini bulmuştur.

Geometriye ispat düşüncesini ilk kez Thales uygulamıştır.
İlk yunan Matematikçisi Thales'dir.

Thales'in Teoremleri:
  • Bir dairenin çevresindeki bir noktayı, çapın uçlarına birleştiren doğru parçaları arasındaki açı diktir.
  • Yarıçap bir daireyi iki eşit parçaya böler.
  • İki doğru birbiriyle kesiştiğinde karşıt açılar birbirine eşittir.
  • İki açısı ve bir kenarı eşit olan üçgenler birbirine eşittir.
  • İkizkenar bir üçgenin tabanına komşu olan açılar birbirine eşittir.
Thales'in Bilime Katkıları:
  • Evrende olan bitenleri mitolojik güçlere dayandırarak açıklamaya son vermiştir.
  • Evrendeki nesneleri tek maddeye indirgemiştir. Olup bitenleri evrensel bir ilkeye dayandırarak açıklamak yolunu açmıştır.
  • Geometriye ispat kavramını sokarak matematik düşünceyi ampirik işlemlerle sınılamaktan kurtarmıştır.
Anaximander: M.Ö. 610 ile M.Ö. 547 arasında yaşamıştır. Anaximander'e göre, evrenin temel yapı taşı, "sınırsız" ya da  "sonsuz" adını verdiği soyut yani maddesel olmayan bir kavramdır. Maddesel olmayan bu kavramın evrensel, bitmeyen, değişmeyen ve görünmeyen olmak gibi özellikleri vardır. Evrendeki bütün nesneler, tanımladığı bu kavramdan değişik özellikler taşıyarak oluşmuşlardır. Sıcak(ateş), soğuk(hava), ıslak(su), kuru(toprak). Dört nesne üzerine dayandırılarak geliştirilen bu evren düşüncesi yaklaşık ikibin yıl boyunca, kabul görmüştür. Anaximander gök cisimlerinin kökenini açıklayan bir teori ortaya atmıştır. Buna göre güneş ay ve yıldızlar ateş halkasının halkalara ayrışması sonucu meydana gelmiştir. Güneşi oluşturan halka, yer halkasının yirmiyedi, ay halkası ise yer halkasının ondokuz katı büyüklüktedir. Bu sayısal büyüklüklerin bilimsel bir anlamı olmaması karşın, ay güneş ve yerin karşılaştırılarak, ölçülebilir fiziksel nesneler olarak düşünülmesi ilginçtir.

Anaximanes: Thales'in öğrencisi olan Anaximanes, M.Ö 584 ile 524 yılları arasında yaşamıştır. Anaximander tarafından tanımlanan sınırsız kavramını gözlenebilir nitelikte olmadığı yani somut olamdığından dolayı reddederek, bunun yerine hava veya buharı evrenin temel yapı taşı olarak önermiştir. Bu düşünceye göre hava seyreltilirse ısınır, ateşe dönüşür, sıkıştırılan hava ise soğur.

Hekataeos: Milet'in Persler tarafından işgal edildiği dönemde yaşamıştır. Yaşamının bir dönemini Mısır'da geçirmiştir. İlk Yunanca coğrafya kitabı olan "Dünya Turu"nun yazarıdır.

Hekataeos çoğrafyanın kurucusu kabul edilir.

Pytagoras: Evrenin temel maddesinden çok varlığın ve değişmenin gerçek niteliği sorununa önem vermiştir. Düşüncelerini matematik üzerinde yoğunlaştırmıştır. Paytagorasçılara göre, sayı evrenin temel yapı taşıdır. Bütün doğal sayılar, 1 sayısından türemiştir. 1 sayısı, evrenin yapısını açıklayan bir kavramdır. 1 sayısı "noktayı", 2 sayısı "doğru" parçasını, 3 sayısı "üçgeni", 4 sayısı "piramit"i simgelmekteydi. Bunun yanı sıra sayılar arası orantı kavramı ilede ilgilenmiştir. Pytagorasçılar, Gergin tellerin boyunu değiştirmek suretiyle, değişik sesle elde edilebildiğinide bulmuşlardır.

Pytogaras'a göre evreni matematik yasaları idare eder.

Herakleitos: M.Ö 540 ile M.Ö 480 yılları arasında yaşamış olan Herakleitos, gerçeğin özünün sayılar değil, değişme süreci olduğunu ifade etmiştir. Her şeysürekli değişim içerisindedir. Duyularımızla algıladığımız her şey algılama anında vardır. Bir ırmakta aynı suyla iki kez yüzümüzü yıkayamayız.

Herakleitos'un Diyalektik Düşüncesi: Her şey bir akış içinde, değişim içindedir. Kalıcı bir şey yoktur.

Diyalektik Felsefe'nin kurucusu Herakleitos'dur.
Parmenides: M.Ö. 520 ile M.Ö 460 yılları arasında yaşamıştır. Hareket ve değişmenin duyguların aldanmasından başka bir şey olmadığını ileri sürmüştür. Asıl gerçeğin "olma" adını verdiği, değişmeyen, bitmeyen ve hareketsizlik özelliklerini taşıyan soyut bir kavram olduğunu ifade etmiştir. İnsan aklının olma kavramının karşıtı olan "olmama"yı kavrayamadığını savunmuştur.

Philolaos: M.Ö 470 ile M.Ö 385 arasında yaşamıştır. Philolaos'a göre diğer gezegenler gibi yerküre de bir yörünge etrafında dönmektedir. Bu evren modelinde, merkezde, yerküre değil, hareket etmeyen "merkezi bir ateş"in olduğu ve Yer, Ay, Güneş, o zamanlar bilinen beş gezegenin onun çevresinde yörüngelerde döndükleri düşünülüyordu.

Empedocles: İlk su saati deneyi. Su saati altında ve üstünde delik bulunan kapalı bir kaptır. Su saatinin alttaki deliği kapatılarak üstteki deliğinden doldurulan su, alttaki delik açıldığında kaptan boşalırken, boşalan suyun miktarından yararlanılarak zaman tayini yapılabiliyordu.

Leucippus ve Öğrencisi Trakyalı Democritos : Atomsal Evren Kuramı - Evrendeki herşey, fiziksel olarak bölünemeyen atomlardan oluşmuştur. Atom yunanca bölünemeyen anlamına gelmektedir.

Heredotos: Bodrum Halikarnas'ta doğan M.Ö 484 ile M.Ö 425 yıllarında yaşayan Heredotos hayatı boyunca yaptığı seyahatlarda gördüklerini ve duyduklarını Tarih isimli kitabında kaleme almıştır. Tarihçilerin Babası  olarak bilinir.
Hipocrates: En ünlü eseri Kutsal Hastalık'tır. Bugün sara veya epilepsi olarak bildiğimiz dengesizlik durumu, bu kitaba adını veren hastalıktır.

Socrates: Thales'le başlayarak M.Ö dörtyüzlü yıllara kadar süren materyalis görüşün ağır bastığı evrenin yapısını anlamaya yönelik çalışmalar dönemi, bu yüzyıl sonlarında doğa felsefesine tepki ile sona ermiştir. Bunu izleyen dönemde ana düşünce evren-insan olmuştur. M.Ö. 470 ile M.Ö 399 yıllarında yaşamıştır. Platon'a göre "en iyi, en akıllı ve en dürüst insan" olan Socrates yunan düşünürlerinin en tanınmışıdır. Başlıca amacı, "iyi, akıllı, adil insan yetiştirmek"ti. Yöntemi öğrencilere yönelttiği sorularla onları düşünmeye sevketmek ve doğruyu onların bizzat kendilerini bulmasını sağlamaktı. 

Platon: Doğru kabul edilen birkaç önermeden yola çıkarak, geriye kalan tüm önermeleri mantıksal olarak çıkarmayı hedefleyen tümdengelimsel yöntemi geliştirmiştir.  Platon'a göre bilim, yalnızca Matematik ve de özellikle Geometridir. Geometriye olan tutkusu şu iki görüşe karşı tepkisinden ileri gelmektedir:
  • Herşey akış içinde, değişim içindedir. (Herakleitos'un Görüşü)
  • Her türlü değer görelidir. (Sofistlerin Görüşü)
Platon'un Doğa Felsefesi: Mistik ve matematiksel olup astronomiyi matematiğin bir uzantısı olarak görüyordu. Platon yıldızları gözlemek yerine problem çözme yöntemini kullanmayı öğrencilerine öneriyordu. Bazı öğrenciler ise bu yöntemi benimsemeyip yıldızları gözlemeye devam ettiler. Bunlardan biride Eudoxus'dur. 

Platon'un Siyasetle ilgili düşünceleri "Cumhuriyet, Devlet Adamı ve Kanunlar" isimli üç kitabında yer almaktadır. 

Eudoxus Astronominin bilimsel teorisini kurmuştur.

Eudoxus Datça'da doğmuştur.

Her basit peryodik (kendini tekrarlayabilir) hareket, çember yada küre üzerinde meydana gelmektedir. Eudoxus'un modelinde bir küre bir gök cisminin gökyüzündeki hareketini gösterir. Bunun yanısıra başka küreler üzerinde de aylık, yıllık dönüşler yapılmaktadır. Bu çember ya da küreler eşmerkezlidir ve merkezde yerküre vardır. Ay, güneş ve gezegenlerin herbiri bir küre tarafından taşınıyordu. Kürelerin merkezleri ortak fakat yarıçapları farklıdır. Fiziksel olarak görünmeyen küreler matematiksel olarak anlam taşıyorlardı.

Aristoteles: Platon ve Atomsal Evren kuramına olan tepkiyi temsil eder. Dünya'yı anlamadan duyulara önem vererek, Platon'a, olguları nicel ve ölçülebilir açıdan inceleyerek, atomculara karşı çıkmıştır. Platon'a karşı çıkarak olumlu, atomculara karşı çıkarak olumsuz yönde bilimin gelişmesini etkilemiştir.

Aristoteles klasik mantığın kurucusudur.

Aristoteles'e göre Canlıyı Oluşturan Öğeler: Kan, Balgam, Kara Safra, Sarı Safra

Nesnelerin doğal yerlerine dönmek için yaptıkları harekete "doğal hareket" denir.

Öklid (Euclides): İskenderiye'de büyük bir matematik okulu kurmuş ve asıl ününü 40 yaşında kaleme aldığı Stoikheia (Elementler) isimli geometri kitabını yazmakla kazanmıştır. Bu kitap Yunan Geometrisinin düzenli bir sentezi olup yakın zamana kadar, bir çok ülkedeki geometri eğitiminin temelini oluşturmuştur. Aksiyom, postula, teorem ve ispatlara dayalı çalışma yöntemine dayalı olan bu kitabın, Batı düşüncesi üzerinde, İncil dışında kalan tüm kitaplardan daha etkili olduğu söylenmektedir.

Aksiyomlar: Doğruluğu apaçık kabul edilen fakat ispatlanmasına gerek duyulmayan temel önermeler olup bütün bilimler için geçerlidir.

Öklid Lübnan Sur kentinde doğmuştur.

Euclides'in Üç Uzay Özelliği: Uzay üç boyutludur, Uzay sonsuzdur, Uzay homojendir.

Appolonius: Antalya Perge şehrinde doğmuştur. İskenderiyedeki matematik okulunda yetiştikten sonra, tekrar Perge'ye dönerek "Konikler Hakkında" isimli geometri kitabını kaleme aldığı için "Büyük Geometrici" unvanıyla anılmıştır.
Işık Düşüncesini geliştiren İskenderiye dönemi Mühendisi Heron'dur.

Pytagorasçılar 10 sayısını kutsal kabul ederler ve bu sayı üzerine yemin ederlerdi.

İskenderiye Mekanik Okulu Kurucuları: Ctesibious, Heron, Philon

Copyright 2013-2017 | İbrahim BAYRAKTAR /dev/null Web Günlüğü