8 Haziran 2014 Pazar

Osmanlı Kültürü

FELSEFE Ders Notları
Osmanlı Kültürü - Kültür Tarihi

Osmanlılar, Selçuklu devletinin dağılmasıyla beraber 1299’da bağımsızlıklarını ilen etmişlerdir.

Osmanlı imparatorluğu, Türklerin yeni bir devlet kurmasıyla 1923’te son bulmuştur.

Osmanlı tarihi çok geniş bir coğrafi alana yayılmaktadır.

Osmanlı devletine ait farklı dönemler kendi koşulları içerisinde değerlendirilmelidir.

Osmanlı kültürel yapısının kimi özellikleri günümüz yaşamı içerisinde devam etmektedir.

Osmanlı devleti, toplumu ve yapısı 14.yy’dan 20.yy’ın ortasına kadar devam etmiş bir devlet olarak, değişik tarihi dönemler yaşamıştır.

Osmanlı devleti her ulus devlette farklı algılanmıştır. Bu algılamalar kimi koşullara göre zaman içerisinde farklılıklar gösterdiği için, ayrıntılı çalışmalar çok fazla bulunmamaktadır.

Osmanlı kültürel yapısının kimi özellikleri günümüz yaşamı içerisinde de devam etmektedir.

Osmanlı dünyası ile ilgili Türkiye'de ve dünyada yapılan çalışmalar giderek artmaktadır.

Osmanlı toplumu sınıflı bir toplumdur.

Osmanlı imparatorluğunda yaşayan gayrimüslimlerin kendi dini örgütleri çerçevesinde oluşan kültürel yapısı ve eğitiminin Osmanlı aydınları ile ilişkileri konusu incelenmesi gerekli bir konudur.

Osmanlı imparatorluğunun var olduğu dönemlerin çoğunluğu, endüstri öncesi döneme aittir.

Selçuklu devletinin uç beyliklerinin uymak zorunda olduğu kısıtlamalar arasında şunlar sayılabilir: 
  • İzinsiz büyük akınlarda bulunmamak
  • Bulundukları yerde fiziksel olarak yerleşememek
  • Sürekli olarak akınlara hazır bir durumda olmak
  • Merkezin kontrolü dışında hareket edememek
Osmanlılar 14. ve 15. yy’da Arapça ve Farsça tamlamalarla yoğrulmamış bir Türkçe kullanırken, Selçuklu sarayı farsça dilini tercih etmiştir.

Osmanlı yapısının içerisinde çok farklı kültürler vardır.

Osmanlı, İslam dininin kurumlarını benimsemiş bir topluluk olarak kendi özgün sosyal ve kültürel yapısını oluşturmuştur.

Osmanlılar ele geçirdikleri yerlerdeki nüfusun Türkleşmesi ve Müslümanlaşması Osmanlı bölgelerindeki nüfusun artmasını sağlamıştır. Alınan kentleri Osmanlılaştırma önemli bir olgudur.

Sosyal yardım, sağlık ve tedavi hizmeti, din, felsefe, kuran eğitimi, ilkokul, din ve ticaret işlevlerini karşılayan Osmanlı kurumlarını içeren değişik çok işlevli yapılara külliye adı verilir.

Külliyelerin içerdiği din işlevi ile ilgili yapılar arasında yer alanlar:
  • Mescit
  • Cami
  • Türbe
  • Zaviye
  • Tekke
Külliyelerin içerdiği ticaret işlevi ile ilgili yapılar arasında yer alanlar:
  • Bedesten
  • Dükkan
  • Arasta
  • Şehir içi hanı
  • Kapalı çarşı
Medrese öğrencilerine ve yolculara bedava yemek dağıtılan yere imaret adı verilir.

Darüşşifa, Osmanlılarda hastane anlamında kullanılmıştır.

Sıbyan mektebi Osmanlılarda ilkokul anlamında kullanılmıştır.

Mukarnas, Selçuklu sanatının ana mimari süsleme öğesidir.

Külliyelerde eğitimin verildiği, darülkurra, darülhadis, sıbyen mektebi gibi eğitim tesisleri bulunmaktadır.

Erken Osmanlı döneminde beylerin yanında altıncı kol görevi yapmakta ve fethedilen yerlerin Müslümanlaşmasını ve Türkleşmesini sağlayanlar Ömer Lütfi Barkan’ın deyimiyle kolonizatör Türk dervişleridir.

Orta Asya Türklerinin İslamiyetten önceki inanç sistemi şamanizmdir.


Oğuz Türklerinden beri saz eşliğinde diyar diyar gezen şairlerin söylediği şiir türü, halk şiiridir. Anonim kahramanlık ve halk destanları halk şiirinin özünü oluşturur.

Döneminin (16.yy) siyasal ayaklanmalarını destekleyen ve buna alevi Bektaşi geleneğindeki şiirleriyle katılan fakat eski dostu Sivas valisi Hızır Paşa tarafından idam ettirilmesiyle siyasi edebiyatımızda sembol bir isim olan kişi Pir Sultan Abdal'dır.

Aşık edebiyatı içinde yer alan aşık, genelde bir mahlas kullanır. Mahlas takma isim demektir. Köroğlu mahlasa örnek verilebilir.

İskendername isimli eser şair Ahmet'e aittir.

14. yy’dan yeniçeri ocağının kaldırılmasına kadar sürdürülen, besteleri, bestecileriyle, sağ ayak yürüyüşüyle başlayan görkemli korosu ve topluluğuyla heyecan verici coşkulu bir üsluba sahip olan tür mehter müziğidir.

Askeri müzik türü içinde yer almasına rağmen, Avrupa müziğini etkileyerek’alla turca’stilinin doğmasına yol açan müzik türü mehter müziğidir.

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u alması ile beraber Osmanlı devletinin beylik düzeyinden imparatorluk kurumsallaşmasına girdiği kabul edilmektedir.

Fatih döneminde oluşmaya başlayan saray atölyeleri ile gelişecek olan klasik dönem üslubunun destekleyicilerini ve tüketicilerini başta devşirme kökenli yöneticiler oluşturmuştur.

‘Hat’sözcüğü Arapçada çizgi demektir.

Güzel yazı yazma sanatına hat sanatı denir. Bu sanatı yapanlara ise hattat adı verilir.

Bir el yazmasında anlatılan bilgileri veya hikâyeleri betimleyen küçük boyuttaki resimlere minyatür adı verilir. Minyatürlerin konusu kitap içinde yazılanlardan kaynaklanır.

Minyatürler iki boyutlu resimlerdir. Üçüncü boyut ve hacim minyatürlerde gösterilmez.

Minyatürlerde önemli olan kurgunun resimdeki gerçekçiliği değil konunun ayrıntılı bir gözlemle aktarılmasıdır.

Matrakçı Nasuh, 16. yy nakkaşlarından biridir.

Farabi insan için en yüksek erdemin bilgi olduğunu düşünmüştür.

Günlük duygularla ve olaylarla nasıl baş edilmesi gerektiğini anlatan kişiler, stoiklerdir.

Ali Kuşçu, astronomi ve matematik bilginidir. Fatih medresesinin programlarını düzenlemiş ve dersler vermiştir.

Molla Cami, İranlı büyük bir şair ve mutasavvıftır.

Fatih Sultan Mehmet’in şiir yazarken kullandığı mahlas (takma isim) Avni’dir.

Padişahlar tarafından yaptırılan camilere selatin cami adı verilir.

Medreseler, Fatih Sultan Mehmet Külliyesindeki en önemli yapılardır.

Klasik dönem Osmanlı sanatının oluşumuna katkıda bulunan en önemli iki etken kurumlar ve banilerdir.

Mimar Sinan, Kanuni Sultan Süleyman döneminde Hassa Mimarbaşılığa getirilmiştir. Mimar Sinan, devletin politik gücünü ve imparatorluğun yüceliğini anıtsal yapılarda ve büyük külliyelerde somutlaştırmıştır.

16. Yüzyıldaki minyatürlü el yazmalarının ana konusunu padişahın yaptıkları ve savaşları oluşturmuştur.

Menazil-i Sefer-i Irakeyn adlı el yazması Matrakçı Nasuh tarafından resmedilmiştir. Bu eser Kanuni’nin Bağdat seferini ve oradan Tebriz üzerinden dönüşünü anlatır.

Divan edebiyatında padişahın çocuklarının doğumu, sünneti, kızlarının kız kardeşlerinin evlenmesi gibi nedenlerle düzenlenen halka açık eğlencelerin anlatıldığı manzum eserlere surname adı verilir.

III. Murat döneminde sumameyi Seyyid Lokman yazmıştır. Nakkaş Osman ve ekibi ise minyatürleri yapmışlardır.

Mimar Sinan yaratıcılık gücü ve geleneksel mimari birikimiyle imparatorluğun politik gücünü, yeni ve görkemli örneklerle eserlerine yansıtmıştır.

Şairlerin yaşadıkları kenti, iyi ve kötü taraflarıyla anlattıkları kitaplara şehrengiz edebiyatı adı verilir.

Evsaf-ı İstanbul kitabı Latifi'ye aittir. Bu kitap İstanbul’un mahallelerini, gezi yerlerini, günlük yaşamdan kesitleri, önemli yapıları anlatmıştır.

Divan edebiyatında kullanılan teşbih sanatı benzetme anlamına gelir.

Divan edebiyatında, bilindik bir olayı edebi ve estetik olarak açıklama ve anlam verme hüsn-i ta’lil sanatını ifade eder.

16. yüzyılda kahvehaneler ve meyhaneler IV. Murat tarafından yasaklanmıştır.

Cihannüma adlı eser Katip Çelebi ye aittir. Osmanlı dünyasının önemli bilginlerinden biridir.

Fransa Sefaretnamesi, Yirmi Sekiz Mehmet Çelebi’ye aittir. Bu eser elçinin Paris teki on yıllık görev süresiyle ilgili gözlemlerini anlatır.

‘Yine bir gülnihal’isimli eser Hammamizade İsmail Dede Efendi’ye aittir. Dede Efendi, Klasik Türk Müziğinin gelişimini yönlendiren isimlerden biridir.

Katip Çelebi, İbn-i Haldun’un devlet anlayışı görüşünü benimsemiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Copyright 2013-2017 | İbrahim BAYRAKTAR /dev/null Web Günlüğü